Her
sporcunun arzuladığı ve bulunduğu dalda erken yaşta şampiyonluğa ulaşmak ister.
Her veli ve antrenörün esas amacı şampiyonluk zirvesidir. Bu şerefe nail olmak
herkesin doğal hakkıdır. Fakat bu,çocuğun sağlığını olumsuz yönden etkilediği
gibi,sportif yıllarını kısaltır ve verim düzeyini istenilen seviye ve tam
kapasiteye ulaşamaz. Ulaşıldığı halde bu başarının genelde büyüklerde kısa
sürdüğü görülmektedir. Çocuklarda üstün performans beklentileri durumunda
çalışmaların itici olduğu ve kişinin sporda doyuma ulaştığı dikkati
çekmektedir. İşte,baştan beri söylemek istediğimiz konu da;çocuğun değişik
motorik ve koordinatif özelliklerle,yeterince psikolojik,fonksiyonel ve
fiziyolojik gelişmeler sağlanmadan özel hareketlere ve tekniklere ağırlık
verilerek çocuklarda aşırı yüklenmelerle erken ihtisaslaşmasına neden
olmaktadır. Buda spor otoritelerine göre,”bilinçsiz bir çalışma türü”olarak
nitelendirilir.
PSKOSOSYAL
VE BİLİŞSEL GELİŞİM KONUSUNDA UYGULAMA İÇİN UYARI VE ÖNERİLER
Çocuğun
gelişimindeki olumlu katkıları nedeniyle başlangıçta oyun,daha sonraları
yarışmalara yönelik uygulamalar önemlidir.
Çocukların
dikkatlerini bir konuya yoğunlaştırmaları başlangıçta kısa sürelidir.Bu nedenle
öğretmen yada antrenör uzun açıklamalardan kaçınmalıdır.10 yaşından sonra bu
süre uzamaya başlar. Puberte döneminde beceri öğretimi zihinsel egzersizlerle (
yada zihinsel antrenman ile )desteklenmelidir.
Oyun ve okul çağlarında çocuğun bir spor
türüne uyum yapmasına sağlamaya çalışmaktan çok , spor türlerini çocuğa
uygulamak daha doğru olur. Spor etkinliklerine katılmak istemeyen çocuklar zorlanmamalıdır.
Ancak uygun eğitsel koşullar, ilgi çekici ortamlar yaratılarak,çocuk spor
etkinliklerine özendirilmelidir. Okul öncesi ve birinci(erken)okul döneminde
yaratıcılığa, daha sonraları giderek artan şekilde performansa prim veren bir
değerlendirme yolu seçilmelidir.
Kişilik
gelişiminde önemli bir yeri olan güven duygusunu kazandırmak için sporsal
etkinliklerde çocuğun sergileyeceği her tür başarının ödüllendirilmesi
kullanılabilir. Bu amaçla okul dönemi sonuna kadar yapılan spor
organizasyonlarında katılanlara katılım belgesi bir çoğuna da bir gerekçe
gösterilerek ödüller verilmelidir. Birinci ergenlik çağı sonuna kadar (formel
operasyonel dönem)bilişsel ve hareket (motor) öğretiminde tüme varım yöntemi
daha anlamlı olur.
HAREKET(Motor
Gelişim)
Bilindiği
gibi insanın hareketleri; istem dışı refleks ve bilinçli reaksiyonlar
olmak üzere iki bölümde yer alır. Başlangıçtaki refleksler ( emme,yutma,tonik
boyun refleksleri ,moro refleksi ve yakalama refleksi gibi)büyüme ve gelişmeye bağlı
olarak bilinçli hareketlere dönüşür. Beyin altı yaşında yetişkinlikteki büyüklüğünün
%90 -%95 değerine erişir.Bu dokusal gelişimin özellikle bilinçli hareket etmede
, kas içi ve kaslar içi koordinasyonda çok önemli işlevi vardır. Okul öncesi
dönemde motor becerilerin gelişmesinde sosyalleşmenin etkileri görülmeye
başlar.Bu sürede atlama dikey sıçrama ve surat koşularında cinsiyet farkının
erkekler lehine ortaya çıktığını görüyoruz. Buna karşılık kızlar
oyunlarında daha çok ip atlama ve seksek oynadıkları için koordinasyonu ve
dengeyi gerektiren becerilerde erkeklerde daha üstündürler. Daha sonraki
yıllarda cinsiyet farkı daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Bu dönemde yapılan
testler erkeklerin kızlardan daha hızlı koştuklarını,daha kuvvetli atış ve
atlama yapabildiklerini ,bazı denge becerilerinde daha stabil oldukları ortaya
koymaktadır.
Motor
performanstaki ilerleme bu devrenin başlangıcında ve sonlarında hızlı olarak
ortaya çıkmaktadır,bu yaşlar 8-11 ve 11-13 yaşlardır.Çocuklar benzer formdaki
hareketleri öğrenirken buz pateni,kayak,bisiklet ve değişik oyunları
öğrenebilir.Bu devre; özel
performans ve becerilerini öğrenilmesi için
en iyi devreyi oluşturur. Özellikle süratli ve aerobik esaslı temel
dayanıklılık, koordinasyon çalışmalarının yer aldığı devrede fiziki performans
yüksek bir artış hızı göstermektedir. Motorik öğrenme yeteneği de bu gelişme
devresinde yüksek düzeye ulaşır.
Basit
hareket formlarını göstermek ve açıklamadan sonra birkaç tekrarla öğrenebilir,
düzeltmeleri de daha çabuk kavrayabilir durumdadır. Bu gelişim döneminde çocuk
spora karşı çok ilgilidir genellikle yeni hareketlerin öğrenilmesinde girişken
ve cesurdur,her şeyi çok çabuk öğrenmek ve yapmak eğilimindedir. Bu bilgilerin
ışığı altında gelişim periyoduna uygun olarak kondisyon seviyesi ihmal
edilmeden özellikle koordinasyon ve teknik gelişim sağlanabilmelidir.
Spora
Yönelik Hareketler Dönemi
Bu
dönem yedi yaş ve yukarısını kapsar. İlkokul çocukları yeni beceriler
kazanmaktan çok,daha önce kazandıkları temel becerileri daha akıcı ve doğru
olarak ortaya koyarlar. Burada spor terimi geniş anlamıyla kullanılmıştır; yani
yalnız yarışma değil aynı zamanda rekreasyon, oyun,dans gibi aktivitelerinde
kapsayan bir araç olarak benimsenmiştir.
Bu
dönemdeki gelişim hızı, koordinatif (psikomotor) erginliğe ve duysal etkenlere
bağlıdır. Dönem kendi içerisinde üç evreye ayrılır
Bunlar:
Genel
Geçiş Evresi
7-8
yaşlarında başlar ve 10 yaşına kadar sürer. Bireyin olgun hareket kalıplarını
birleştirerek sporla ilişkili becerilerde kullanmaya başladığı evredir. Bundan
önceki bölümde performansın önemli olmadığını söylemiştik,oysa şimdi yavaş,
yavaş performansın artırılması düşüncesi öne çıkmaya başlar. Kuvvet,
dayanıklılık, reaksiyon zamanı,hareket sürati,denge gibi özelliklerin
gelişmesiyle performansın artması beklenir.
Değişik
hızlarda ip atlama,taş sektirme top fırlatma(tenis topu) gibi hareketler
bu evrenin tipik geçiş hareketleridir. Hareketler giderek daha karmaşık ve spor
türüne özgü seçilmeye başlanabilir.
Çocuk tüm spor dallarıyla ilgilenir ve
kendini fizyolojik,anatomik ve duygusal yönden sınırlanmış hissetmez. Buna
karşın çocuk beceri ve yeterlilik yönünden sınırlıdır. Okul öncesinin son dönemlerinde
başlayan bu gelişme sportif eğitim çerçevesinde branşa özel aktivitelerde en
düşük zorluk derecesinde hareketlerin eğitimi başlatılabilir.
Özel
Hareket Becerileri Evresi
Bu evre ortalama olarak 11-13 yaşları arası çocukları kapsar bu evrede beceri
gelişiminde bireysel farklılıklar ve bir branşa yönelme ( isteğe bağlı olarak)
ortaya çıkmaya başlar. Yeterlilik düzeyini ve performansını en üst düzeye
çıkarma çabasının sonucu stres duygusu, yoğun şekilde yaşanmaya başlar. Bu
dönemde herhangi bir yönteme bağlı olamadan yada planlı eğitim olmadan açık
beceri formunda çok sayıda
( kapsamlı) alıştırmayla yeni bir çok hareket
bir çok hareket öğrenilmiş ve pekiştirilmiş olur. Çocuklar, hareket
becerilerini öğrenmeye ve yarışmaya karşı isteklidirler.
Spor
Dalına Özgü Hareket Becerileri Evresi (Uzmanlaşma)
Bu
dönem 14 yaşında başlar ve olgunluk dönemi boyunca devam eder. Bu döneme
branşlaşma evresi de diyebiliriz. Branşlaşma gelişim evreleri en üst
aşamasıdır, piramidin tepe noktasını oluşturur. Çocuğun ilgi
duyduğu,yetenekleriyle de uyum içerisinde, isteyerek yapılan branş seçimi
bundan önceki dönemde olduğu gibi bu evrede de devam edebilir. Bu seçimde bu
işe ayrılacak zaman, ekonomik güç, yarışmalarda kullanılacak araç– gereçlerin
sağlanabilmesi olanağı gibi birçok etken belirleyicidir.
Bu dönemde nöro-muskuler sistem yönünde
çocuk, tam olarak gelişir ve giderek daha karmaşık ve yeni hareketler yoğun
biçimde yapılabilir.
Çocuk
Yaşta Antrenmana Başlamak İçin Nedenler
Eğitim
bakımından olduğu kadar, sporsal verimin niteliği ve düzeyi bakımından da
antrenmana erken yaşta başlamayı ön gören (karşıt görüşlere rağmen) bir dizi
gerekçe sayılabilir. Çocuklara yönelik antrenmanın üs düzeyde verim
geliştirmede önemini belirten bazı görüşler şöyle sıralanabilir.
- Çocuk
da spor için gerekli olan öğrenme motivasyonları ve verim motivasyonu
geliştirilmezse,üst düzeyde güç geliştirmeye uygun yaşlara gelindiğinde bireyin
kendini spora adaması söz konusu olamaz.
- Temel
teknikler yanlış ve kontrolsüz olarak öğrenilirse,yanlış hareket biçimleri
ortaya çıkar,buda sporcuyu strese skor,sporcu özgüvenini kaybeder .Daha sonra
bu yanlışları düzetmede çok zor olur.
- Spor,çocuğun
büyümesinde, olgunlaşmasında bilişsel gelişiminde ve sosyalleşmesinde önemli
rol oynayacağı için onun hayatına erken yaşlarda girmelidir.
Buna
karşı günümüzde sporun hiçbir konusunda,çocuklara yönelik sporda olduğu kadar
karşıt görüşler günde gelmemiştir. Bu anlamda tartışılan tezler şöyle
özetlenebilir” çocuklarla spor, ölümdür “, “çocuk sporu, bir angaryadır”,”
çocuk sporu, büyüklerin kendi güçlerini ortaya çıkaran bir fırsattır”, Aslında
ortaya çıkan çok özel durumları genelleştirilmesinin, çocuklar düzeyindeki
verime yönelik spor anlayışı için her zaman doğru olmayacağını söyleyebiliriz.
Gerçekler ve araştırma sonuçları analiz edilince,pedogojik sorumlulukla yapılan
çocuk antrenmanın onların gelişiminde olumlu etkisi olduğunu ortaya koymuştur.
Değişik
araştırmalar da uzmanların, çocuk antrenmanı konusundaki görüşlerini şu şekilde
özetleyebiliriz:
Çocuk
ve gençlerde amaca yönelik antrenmanlar da problemler, olasılıklar ve risklerin
devamlı olarak göz önünde tutulması bir zorunluluktur. Böylelikle bazı kritik
pozisyonlar tarafsız olarak değerlendirilir ve ön yargılar elenebilir.
Spor eğitiminin erken yaşlarda başlatılmasının yukarda sayılan nedenlerine ek
olarak şu konuları da sayabiliriz:
Üst düzeyde verimlilik yaşının ulusal ve uluslar arası organizasyonlarda erken
yaşlara kaydırılması.
Bir çok ülkede çocuklar içinde turnuvaların
düzenlenmesi, bu yarışmalara hazırlıklı gidilme isteği. Küçük yaşta belli bir
spora yönelme ve bu spor dalında üstün başarılar sergilemesi konusunda çocuğun
yakın çevresinin isteği (çoğu kez kendileri için prestij sağlaması amacıyla),
Hırslı ana- babaların kendi başarı duygularını tatmin etmek için çocuklarını
yıldız sporcu olmaya zorlamaları.
Yukarıdaki
nedenlerden bir kısmı,”çocuk dışı ”olarak karakterize edilebilir. Bunlar
çocukların isteklerinden çok çevresinin başarı gereksinimiyle uyuşmaktadır.
PSİKOMOTORGELİŞİMİ
İLE İLİŞKİLİ ÖZELLİKLER
Fiziksel
Uygunluk
Fiziksel
uygunluk günlük işlerimizin verimli yapılabilmesi veya bir spor etkinliğinin
istendik düzeyde yapılabilmesi için gereklidir.
Fiziksel
uygunluk hem sağlıkla ilişkili, hem de beceri ile ilişkili öğeleri içerir.
Bunlar kalp dolaşım sistemi dayanıklılığı, kuvvet, dayanıklılık, esneklik,
çeviklik, denge, koordinasyon, güç ve sürat olarak belirlenebilir. Bütün bu
öğeler bir antrenman veya beden eğitimi programında geliştirilmeye
çalışılmalıdır.
Biz bu bölümde fiziksel uygunluk öğelerinde
yaşla birlikte meydana gelen değişimleri özetledik.
Kalp
Dolaşım Sisteminin Dayanıklılığı
Kalp
dolaşım sistemi dayanıklılığı (VO2max) olgunluğa kadar yaşla birlikte en üst
değerine ulaşır. Sonuçlar vücut ağırlığına göre ifade edildiğinde yani göreceli
olarak ele alındığında yaşla birlikte VO2 max’da az bir değişim olmaktadır.
Örneğin: 6.1 yaşındaki erkek çocuğun ortalama VO2 max değeri 0,98lt iken 14,8
yaşındaki çocuğun VO2 max değeri 2,63lt dir. Vücut ağırlığı göz önüne
alındığında 6.1 yaşındaki çocuğun değeri 46.7 ml/kg/dk. iken 14 yaşındaki
çocuğun değeri 47.1 ml/kg/dk. dır. En yüksek VO2 max değerine ise, ortalama
olarak 17.4 yaşları civarında erişilmektedir.
Haywood(1986)’da
çocukların VO2 max değerlerinin yetişkinlerinki ile vücut ağırlığı göz önüne
alınarak karşılaştırıldığında aralarında çok fazla bir fark olmadığını
belirtmiştir.
Kalyon (1990) ‘da yaş ilerledikçe, kalp
kaslarının daha kuvvetlendiğini ve daha etkili çalışmaya başladığını
belirtmiştir. Kalyona göre çocuklar yetişkinlere göre yüksek VO2 max değerine
sahip olmalarına rağmen, hemoglobin miktarları azdır ve bu nedenle VO2 max ve
glikoz kullanımına dayalı çalışmalarla, yetişkinlerle aynı performansı
gösteremezler.
Kas
Kuvveti
Kas
kuvveti yaşla birlikte artar. Kassal kuvvetteki zirve değerlerine kas
kütlesindeki artışın fazla olduğu dönem olan çocukluk sırasında erişilir.
Clarke (1971) yaptığı araştırmada 12-13 yaşından sonra kız çocukların kuvvet
değerinin erkeklere göre farklılık gösterdiğini bulmuştur. Yani ergenlik çağına
kadar kuvvet yasla birlikte cinsiyete bağlı olmaksızın artarken, ergenlik
döneminden sonra cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Asmussen, (1973) ve
Malina’ya (1978) göre ergenlik döneminde , yani 13-14 yaşlarında kuvvet
belirgin artış gösterirken, kızlarda 15 yaşına kadar artış gösteren kuvvet bu
yaştan sonra düşmeye başlar. Espenschade ve Eckert (1974)’de 9-14 yaşları
arasında erkeklerde kuvvet gelişiminin sürekli olduğunu, 14-17 yaşlar arasında
kuvvet gelişiminin hızlandığını, 17- 24 yaşları arasında ise kuvvetteki gelişim
hızının yavaşladığını belirtmişlerdir.
Kas
Dayanıklılığı
Dayanıklılık
kısa süreli eforlarda anaerobik kapasiteye, birkaç dakikadan bir saat veya daha
uzun süreli eforlarda aerobik mekanizmalara bağlıdır. Dayanıklılık geliştirici
egzersizler kasa az yükle yüklenmeyi fakat tekrar sayısının fazla olmasını
gerektirir.
Yetişkinlerin
dayanıklılık düzeyi çocuklar ile karşılaştırıldığında yetişkinlerin değerleri
daha yüksektir, fakat vücut ağırlığı göz önüne alındığında aradaki fark azalır.
Kassal dayanıklılık, yaşla birlikte belli bir noktaya kadar artarken bundan
sonra azalmaya başlar. Morehouse ve Miller (1967)’e göre ergenlik dönemine
erişilene kadar kişilerin fizyolojik sistemleri ağır egzersizleri
kaldırabilecek kapasiteye sahip değildir. 12 yaşından küçük çocukların kalp
atım sayıları fazladır ve kan dolaşımı kapasiteleri azdır. Dayanıklılıktaki bu
sınırlılıklar kişi olgunlaştıkça genç yetişkinliğe geçmeye başlayana kadar,
kademeli olarak azalır ve dayanıklılığın en üst değerine fiziksel olgunlaşma
tamamlandıktan sonra erişilir.
Esneklik
Esneklik,
bir eklem etrafındaki hareket serbestliğidir. Statik ve dinamik olmak üzere iki
çeşit esneklikten söz edile bilir. Statik esneklik, eklemler etrafındaki
hareket serbestliği olarak veya gövdenin değişik yönlerde esnetilebilmesi
olarak tanımlanabilir. Dinamik esneklik ise, eklemler tarafından yapılan
harekete karşı koyma yeteneğidir.
Esneklik,
diğer fiziksel uygunluk parametrelerinin tersine yaşla birlikte azalma
gösterir. Buxton, Kircher, Glinessve phillips’e göre 10-12 yaşları arasında en
düşük esneklik değerine ulaşılır. Bu yaştan sonra genç yetişkinliğe doğru
esneklik artar gibi görünür; ancak, ilk çocukluk dönemindeki değerler elde edilemez.
Dinamik esneklik çocukluktan sonra yaşla birlikte azalma gösterir. Clarke
yaptığı araştırmada esneklik değerlerinin erkeklerde 10 yaş civarında, kızlarda
ise 12 yaş civarında azalmaya başladığını ortaya koymuştur. Leighton erkeklerin
çocukluk döneminde yüksek esneklik değerlerine ulaştıklarını, fakat bunu
korumada tutarlı bir eğilim göstermediklerini belirtmiştir.
Esneklik,
düzenli yapılan antrenmanlarla geliştirile bilir. Özellikle germe egzersizleri
esneklik gelişiminde önemli rol oynar.
Koordinasyon
Koordinasyon,
karmaşık hareketlerin üretilmesinde kasların mükemmel ve uyumlu işlevleri
anlamına gelir. Koordineli davranış kişinin özel hareketleri, hızlı ve akıcı
bir şekilde yapmasını içerir.
Bazı becerileri gerçekleştirmek el-göz veya
el-ayak koordinasyonu gerektirir. Bazı becerilerin gerçekleştirilmesi için ise,
tüm vücut koordinasyonuna ihtiyaç vardır.
Firederick
ve Van Slooten’e göre,gerek tüm vücut koordinasyonu gerekse el-göz, ayak-göz
koordinasyonu yaşla birlikte doğrusal bir şekilde gelişir.
Spordaki başarıda, becerilerin
öğrenilmesinde, mükemmelleştirilmesinde hatta günlük yaşamdaki işlerin
yapılmasında önem taşıyan koordinasyonun geliştirilmesi için gerek beden
eğitimi prgramlarında gerekse spor branşına yönelik antrenman programlarında
koordinasyon öğelerini içeren çalışmalara yer verilmelidir.
Denge
Denge,
statik veya dinamik ,hareket sırasında, vücudun istenen pozisyonunu sağlaya
bilme yeteneğidir. Denge, oyun, spor, dans ve cimnastik etkinliklerinde
önemli rol oynar.
Denge
bütün hareketlerin temelidir. Tanımdan da anlaşıldığı gibi iki çeşit dengeden
söz edebiliriz. Statik denge ağırlık merkezinin sabit kaldığı hareketleri
içerirken, dinamik denge hareketlerinde ağılık merkezi yapılan harekete göre
sürekli değişmeyi içerir. Bütün hareketlerin temelinde, statik denge, dinamik
denge veya her ikisi vardır. Lokomotor, manipulatif, dengeleme hareketlerinin
gelişmesinde ve mükemmelleşmesinde önemli rol oynarlar. Görsel,dokunma,
kinestetik ve işitsel uyarımların dengenin korunmasında önemleri büyüktür.
Yapılan araştırmalar, genç çocuklardaki görmenin denge üzerindeki etkisini
ortaya koymuştur. Cratty ve Martin altı yaşındaki çocukların gözleri kapalı
iken tek ayak üzerinde dengelerini sağlayamadıklarını, fakat 7 yaşında gözleri
kapalı dengelerini sağlaya bildiklerini yani dengenin yaşla birlikte
geliştiğini ortaya koymuşlardır.
Görüldüğü
gibi, denge yeteneği yaşla birlikte gelişmektedir. Denge yapılan spor branşına
özeldir. Denge yeteneklerinin gelişiminde alıştırmanın önemli rolü vardır. Yaş
grubuna veya çocuğun bulunduğu motor gelişim evresine göre değişik etkinlikler
kullanılmalıdır.
Sürat
Spor
etkinliklerindeki başarı kişinin beden parçalarını ne kadar hızlı hareket
ettirebildiğine veya tüm vücudun bir yerden bir yere ne kadar kısa sürede
taşıyabildiğine bağlıdır.
Hareket
sürati, değişik koşu testleri ile ölçüle bilir. Süratte yaşla birlikte oluşan
değişimleri görmek için yapılan araştırmalarda süratin yaşla birlikte doğrusal
bir gelişme gösterdiği ortaya konmuştur. Keogh, erkek ve kızların koşu
süratlerinin 6-7 yaş civarına kadar aynı olduğunu ancak 8 yaşından 12 yaşına
kadar erkeklerin performansının daha iyi olduğunu belirtmiştir. Erkeklerde
sürat gelişimi 20 yaşına kadar devam eder ve bundan sonra düşmeye başlar.
Kızlarda ise sürat gelişimi 16-17 yaşlarında en üst değere ulaşır.
Hem
kızlarda hem de erkeklerde çocukluk döneminde sürat gelişimi hızlıdır. Bu
dönemden sonraki dönemlerde süratin gelişmesini sağlayacak etkinliklere beden
eğitimi veya spor programlarında yer verilmelidir.
Çeviklik
Çeviklik,
bir noktadan diğerine hareket ederken vücudun yönünü mümkün olduğunca hızlı,
akıcı, kolay ve kontrollü şekilde değiştirebilme yeteneğidir.
Çeviklik,
sadece günlük yaşamımızdaki etkinliklerin verimli yapılmasında değil, sportif
etkinliklerdeki başarı içinde önemlidir. Özellikle ani pozisyon değişimini
içiren or branşlarında çeviklik önemli rol oynar.
Jensen ve Fişher (1975)’e göre çeviklik 12
yaşına kadar yani ergenlik dönemine kadar hızla gelişir. Bu dönemden 3 yıl
sonra çeviklik performansı azalır. Kısaca, çeviklik yaşla birlikte artmakla
beraber, etkinliklerin ve pratiğin etkisi de yadsınamaz. Oyun, yarış gibi
etkinlikler çevikliğin gelişmesinde önemli rol oynar.
Güç, sporda başarı için temel öğedir.
Sıklıkla kullanılan atlama ve sıçrama ölçümleri gücün dolaylı belirleyicisidir.
Gücün ölçülmesinde kullanılan testler arasında, “Margaria Kalamen”, “Adapten
Margaria Kalamen”, durarak uzun atlama testleri sayılabilir.
Güçte
yaşla birlikte meydana gelen değişimler incelendiğinde gücün 3-5 yaşları
arasında yıllık artış gösterdiği ve bütün yaşlarda erkeklerin performansının
kızlardan daha iyi olduğu gözlenmiştir. İlkokuldaki erkek çocuklar üzerinde
“Adapted Margaria Kalamen” testi kullanılarak yapılan araştırmada gücün yaşla farklılaştığı
ve arttığı görülmüştür.
Antrenmana
Başlamanın Farklı Biçimleri
Çocuk
ve gençlerin düzenli antrenmana üç farklı şekilde başladığı
gözlemlenmektedir. Antrenman uygulamasında da buna uygun bir eğitim yöntemi
geliştirmek zorunda kalınır.
Bu üç katılım biçimi şunlardır
Erken katılım
Geç katılım
Çapraz katılım
Erken Katılım
Bazı
spor dallarında (artistik paten,jimnastik, judo-Uzak Doğu Sporları,tenis vb.
gibi.) yetişkinlerin (çoğu kez ebeveynlerin) yönlendirmesi sonucu erken
katılıma rastlanılmaktadır. Erken katılım, müsabaka sistemlerinin herkese açık
olması nedeniyle( futbol da olduğu gibi) çoğu kez çok erken yaşlarda başlama
şeklinde de ortaya çıkar.
Böylelikle
okul öncesi çağ ve birinci okul çocuğu çağında bulunan çocuklar, henüz 8/9
yaşlarında iken sistematik çalışma (antrenman ) ve yarışma faaliyetleriyle
tanışma fırsatı elde ederler. Özellikle bu yaş gurubundakiler,anlatılan ideal
tipik modele uygun bir başarı gelişimini yaklaşık olarak izleme olanağına
sahiptir. Pedagoji ve antrenman bilimleri yönünden doğru değerlendirmek
koşuluyla bu durum, çocuklar için olağanüstü bir fırsat anlamına
gelir.
Ancak
erken katılan kişilerde buna karşılık, daha başlangıç aşamasında sistematik bir
uzmanlaşmaya gitme ve yarışmalara yöneltme türünden hatalar işlenmektedir.
Böylece sportif başarı gelişimine çok yönlü bir temel eğitimle başlama
fırsatı,hatalı bir şekilde ihmal edilmektedir. Antrenmana katılım çocuklarda ne
kadar erken bir tarihte olursa,birinci ve ikinci eğitim aşamasına ayrılan süre
de o kadar uzun tutulur.
Geç
Katılım
Ülkemizde
en yaygın antrenmana başlama biçimini, geç katılım olduğu görülür. Çocuklar
arasında sistematik antrenmana başlayanlar,çoğunlukla 11-12-13 yaş gurubundaki
çocuklardır.
Çocuklar antrenmana birbirinden farklı
sportif ön deneyimlerle ve niteliklere sahip olarak girmektedir. İlk gruptaki
çocuklar ön deneyimleri sonucu gerek koordinasyon, gerekse fiziksel yönden iyi
gelişmiş nitelikte olabilmektedir. İkinci gruptakilerde, başarı gelişimi daha
süratli bir biçimde gerçekleşir, yani daha büyük ilerleme yaşanır. Fakat
başarı gelişimdeki bu ilerlemeler, geç katılanlar içinde bir erken branşlaşma
ve erken yarışmalara katılma tehlikesini beraberinde getirmektedir. Çok
yönlülükle, özellikle geç katılımda da mutlaka korunmalıdır.
Birinci
eğitim devresi,geç katılanlarda noksandır. Bu nedenle geç katılan kişiler için,
birinci, ikinci ve üçüncü eğitim aşamasının içeriklerini birleştiren bir
antrenman süreci tasarlanmalıdır. Birinci eğitim aşaması, geç katılan kişide süre
nedeniyle eksik kalabilir. Fakat eksik kalan çok yönlü temel eğitim, çeşitli
sportif ön deneyimler sayesinde çoğun kez telafi edilebilmektedir.
Antrenmanın belli bir süreye sıkıştırılmış
genel yapısında ikinci ve üçüncü eğitim aşamasının amaçları birleştirilmekte ve
çakıştırılmaktadır. Ancak bu yapı içinde çok yönlülükten hiçbir zaman
vazgeçilmemelidir.
Çapraz
Katılım
Erkek
ve kızlar çapraz katılımda, çok kez 15-16-17 yaşına geldikten sonra yeni bir
spor dalının antrenmanına başlarlar. Bu gençler daha önce başka bir spor
dalında, bazen uzun yıllar boyunca, deneyim kazanmışlardır.
Çapraz
katılımcılar, özellikle çok yönlü bir sportif eğitim görmüş ve yarışma deneyimi
kazanmış iseler yeni spor dalı için mükemmel koşulları beraberinde getirir.
Bu kişilerde, çoğu kez hemen üçüncü eğitim aşamasına başlanıp, buna ait
amaçların üstüne gidilebilmektedir. Bunu yaparken üzerinde en fazla durulması
gereken konu, yeni spor dalına ait sportif tekniğin öğrenimidir. Eğer gençler
çapraz katılımcı olarak yeni bir spor dalına başlarsa,eğitime çoğu kez üçüncü
aşamadan başlanır. Yeni spor dalına ait tekniklerin gerekli düzeyde öğrenimi ve
kondisyonel yeteneklerin daha geliştirilmesi, böyle durumlarda özel bir önem
taşımaktadır.
Çocuk
Antrenmanı İçin Öneriler
Andresen’e
(1979) göre; bir yandan zarar vermeyecek antrenman için aşağıdaki faktörlere
dikkat edilmelidir.
Belli
bir dala verilen çocuk ve genç sporculara, bunların anne babalarına, bu alanda
çocuğu bekleyen şanslar ve riskler açıklanmalıdır.
Tıp,
psikoloji, pedagoji alanındaki araştırmalar ve bulgular, çocuk
sporlarında kullanılmalıdır.
Spor konusunda sorumluluk taşıyanlara,
uluslararası yarışmalarda çeşitli dallarda spor yarışmalarında minimum yaş
sınırı konulmalı, ya da var ise bunlar yeniden gözden geçirilmelidir.
Antrenörlere, çocukların erken yaştaki
başarıları ile değerlendirilmeyeceği açıklanmalı, kısa süreli başarı için
pedagojik ve psikolojik gerçekleri ikinci plana atmamaları gerektiği
anlatılmalıdır.
Okul
ve kulüp sporlarını görüşmek için okuldaki spor öğretmeni, büyük önem taşır.
Okuldaki spor öğretmeni, öğrencilerinin bir kısmına da okul dışında da değişik
gruplarla performans sporunda eğitim verme imkanlarını sağlamalıdır.
Çocuklara,
spordaki ideal öncüler tanıtılmalı, yol gösterilmelidir. Belli bir spor dalında
üst düzeyde yetişmek isteyen çocuğun,bu işe ayırdığı zaman nedeniyle,
kişiliğini geliştirmeyi önleyici etkiler azaltılmalıdır.
Spordaki başarı, okulu ve geleceğini ikinci
plana itmemeli. Ortaya çıkan problemi çözmenin yolu; sportif antrenman
dışlanmamalı, sadece şekli değiştirmek olmalıdır.
KONDİSYONEL
MOTORİK ÖZELLİKLERİN GELİŞİMİNDE DUYARLI DÖNEMLER
Tablo12:Hareket özelliklerin gelişimindeki
duyarlı dönemler.
ERKEKLER
Yaşlar(yıl)
0
Özellikler
|
3
|
4
|
5
|
6
|
7
|
8
|
9
|
10
|
11
|
12
|
13
|
14
|
15
|
16
|
17
|
|
|||||
1.Sürat
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
2.Kas kuvveti
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|||
3.Çabuk kuvvet
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
4.Dayanıklılık
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
5.Hareket
genişliği
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
BAYANLAR
Yaşlar(yıl)
0
Özellikler
|
3
|
4
|
5
|
6
|
7
|
8
|
9
|
10
|
11
|
12
|
13
|
14
|
15
|
16
|
17
|
|
||||
1.Sürat
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
2.Kas kuvveti
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||
3.Çabuk kuvvet
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
4.Dayanıklılık
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
5.Hareket
genişliği
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||||
--------------
.......................
.....................
YUKSEK
ORTA
DÜŞÜK
Tablo
12 de gösterilen motorik özelliklere ait verilerde ortaya koymaktadır ki, sürat
ta maksimum artış 4 ve 10 yaşlarda,erkeklerde bir miktarda da 8. ve 6. yaşlarda
görülmektedir. Çabuk kuvvet yeteneği,büyük ölçüde kas kuvveti gelişimiyle aynı
dinamiği göstermektedir. Kızlarda çabuk kuvvet yeteneğinin artış devreleri daha
erken yaşlarda bitmektedir.(10-11 yaşlarında). Dayanıklılık açısından ise; en
hassas yaş gurupları her iki cinsiyet içinde 4. yaştan ve 13. yaştan sonraya
rastlar. Daha açıkçası dayanıklılık için en önemli yaş dönemleri,erkeklerde
14-15 yaşları,kızlarda ise 13. yaşlarıdır.
Motorik
özelliklerin ontogenetik gelişimindeki dönemlerini incelemek bize bazı
genellemeleri yapma olanağı vermektedir. Çocuk ve gençlerin ontogenetik
gelişiminde motorik özellikleri değişik hassas (kuvvetli) devreler
sergilemektedir. Yüksek artış gösteren yaş ve yaş devrelerini,daha düşük
artışlı devreler devam eder. Toplam olarak hareket yeteneklerinde en yüksek
artış erkeklerde 4.6.8.13. ve 14. yaşlarda kızlarda ise, 4.6.8. ve 10. yaşlarda
görülmektedir. Yaş döneminin incelenmesinde duyarlı devreler, bayanlarda
heterokron ( benzeri gelişim farklı zamanlarda görülür) karakter göstermektedir.
Bundan bağımsız olarak şu kural dikkati çekmektedir. Motorik özelliklerin hızlı
gelişim devresinin kronolojik hemen,hemen bütün çocukluk ve gençlik çağında
erkeklerde daha geniştir. Bayanlarda ise bu devre, daha çok yoğunlaşmıştır, 13.
ve 14. yaşlarda sona ermektedir. Bu sonuçlar yaş teorisi açısında önem
taşımaktadır ve çağdaş okullarda, doğru spor eğitimi,yöntem ve antrenman
sistemi geliştirilmesinde yardımcı olur. Uzun yıllar yapılan araştırma
sonuçları gösteriyor ki, duyarlı yaş devrelerinde uygun eğitim sistemlerini, az
duyarlı yaş devrelerinde uygulamaktan daha etkili olmakta
TOR HAREKETLER
|
5-6 YAŞ
|
7-8 YAŞ
|
9-10 YAŞ
|
11 YAŞ
|
|
Tüm motor
hareketler geliştirilir
|
Özel motor
hareketler öğretilir. Bu motor hareketler kullanım yollarının değişik
şekilleri gösterilir.
|
.................................
|
................................
|
|
Motor hareketler
geliştirilir.
|
.................................
|
Balans
geliştirilir. Kombine motor hareketler gösterilir.
|
................................
|
Öğrencilerin
ihtiyacı
|
Bütün
motor
hareketlerin öğretilmesi
|
Motor hareketlerin
değişik yollarının gösterilmesi
|
|
|
|
Hareketleri bazı
eşyalarla kombine yapabilme yeteneği
|
Değişik eşyalarla
hareketler gösterilir
|
Motor aktiviteler
spor yada dansla öğretilir
|
|
Öğretmenin
sağladığı olanaklar
|
Hareket şekillerini
değiştirir. İp, halka ve topla hareketleri kombine eder.
|
Hareketleri
değiştirirken hareket ve obje hakimiyetine dikkat eder.
|
...............................
|
..............................
|
DİKKAT İÇİN GEREKLİ ARALAR
|
5-6 yaş
|
7-87-8 yaş
|
Möön9-10 yaş
|
Bvnb11 yaş
|
|
H
Kısa aralar
Verilir
|
Aralar kısadır
Ama gittikçe uzar
|
Ş
Aralar uzar
|
................................
|
Öğrenci ihtiyaçları
|
J
Aralarda
hareketleri anlatıcı örnekler verilir
|
L
..................................
|
Açıklayıcı bilgiler
Fazlalaştırılır
|
................................
|
|
Aralarda farklı
Aktiviteler
|
................................
|
Farklı
aktivitelerin
Zamanı uzar
|
................................
|
|
Kendi fikirlerini
Geliştirmelerine
Şans tanınır. Ufak
Kurallarla
|
...............................
|
Kurallar daha
Kapsamlı olur
|
..............................
|
Öğretmen’in
sağladığı olanaklar
|
Aktiviteye çabuk
Katılımları
Sağlanır.
Basit emirler
Verilir.Bir dersten
Fazlan örnek
Gösterilir.
Hareketleri hatırlamaları için
Basit danslar
Yaptırılır
|
................................
|
Emirler daha
fazlalaşır aktivitelere fazla zaman tanınır.
Aktiviteler daha
Komplikeleşir.
|
..............................
|
SOSYAL DAVRANIŞLAR
|
5-6 YAŞ
|
7-8 YAŞ
|
9-10 YAŞ
|
11 YAŞ
|
|
Sadece kendilerini
Kapsar
|
Bir partnerle yada
Ufak grupla
Çalıştırılır
|
Grup aktiviteleri
Enteresan hale
Getirilir
|
..............................
|
|
Cinsiyet bilinci
Verilir. Aynı cins
Partneriyle
Hareketler yapılır
|
................................
|
Cinsiyette rekabete
gidilir duygularında hassaslaşması sağlanır
|
Cinsel rekabet
azaltılır
|
Öğrencilerin İhtiyaçları
|
Aktivitelere tek
Başına yapmaları
|
Partnerle birlikte
Hareket yapmalar
|
3-5 kişilik grup
oluşturmaları
|
..............................
|
|
Her iki cinsle
Çalışmalar
|
Kendi hareketleri
hakkında sorumluluklarının
Artmaları
|
|
|
|
Paylaşma yeteneği
Sağlanması
|
..........
.................................
|
Bir grup içinde
Ortak karar
Verebilmeleri
|
...............................
|
Öğretmenin
sağladığı olanaklar
|
Tüm çocukların
Hedeflerine değer
Verilmesi
|
.................................
|
................................
|
...............................
|
|
Çocuklara bağımsız
hareketler
Yaptırılması
|
Hareketlerin grup
İçinde yaptırılması
|
Aktivitelere grubun
karar vermesi
|
................................
|
|
Oyunlara öğretmenin
ufak
Katılımları
|
...............................
|
...............................
|
...............................
|
|
Cinsiyette
hareketlerde dikkat
Edilmesi
|
................................
|
................................
|
.................................
|
|
Çocuklara liderlik
yeteneği kazandırılması
|
..............................
|
Grup liderlerine
kara verme yetkisi verilmesi
|
...............................
|
|
Hareketlerle
çocuklara moral verilmesi
|
................................
|
Grup liderlerine
Karar verme yetkisi
Verilmesi
|
..................................
|
Çocukların
ilkokul yıllarında kendilerine yaptırılan hareketler arasında en az bir süre
mola verilmelidir. Ayrıca kendilerine verilen direktifler de kısa olmalı
oyunlar basit kurallarla yönetilmelidir. Çocuklar oyunlara hayal güçleriyle
katıldıkları zaman oyunlardan daha fazlar zevk almaya başlarlar. Çocukların
ilerleyen yıllarla hareket kabiliyetleri artar ve verilen aktiviteleri
kapsamları daha genişler ve aynı anda öğretmeninin direktifleriyle bir çok
hareketi aynı anda yapabilirler. Oyunların kapsamı ve oyuna katılanların
sorumlulukları artar.
Küçük
çocuklar için olan aktivitelerin ferdi olması daha iyidir. Burada çocukların
hareketi tek başlarına yapmaları ve hareket yaparken diğerlerine en az şekilde
bağımlı olmaları istenir ve ara sıra çocuklar yüz yüze hareket yaptırılırken
onların kendi benliklerinin farkına varmaları istenilir ve partner seçimlerinde
genelde aynı cinsten partner seçtikleri gözlenir.
Grup bilincinin farkına varılması genelde
orta okul yıllarında gözlenir. Aktiviteler, genelde grup dahilindeki kişilerin
ortak katılımıyla oluşur. Çocuklar,bu sayede partnerlerle çalışmaya alışırlar
ve partnerden daha çok yeni gruplara geçer.
Çocuklara
grup ruhu aşılandıktan sonra onlarda rekabetsel davranışlar görülür. İlk
yıllarda mukayeseli oyunlarda galibin kimliği açıklanmamalıdır. Ama daha
sonraki yıllarda çocuklar takımlara ayrılıp yarıştırılabilir. Öğretmen,
çocuklara kazanmaktan çok mücadele duygusunu aşılamalıdır.
MOTOR
GELİŞİMİNİN SAFHALARI
Koşmak, yürümek ,sıçramak gibi hareketler hem lokomotor hemde stabil hareketler
olarak değerlendirilir. Lokomotordur,çünkü vücut yer değiştirmektedir.
Hareketlerimizin büyük bir çoğunluğu stabilite, lokomotor ve manipulatif
hareketlerin bir kombinasyonu şeklindedir. Örneğin ip atlamak lokomasyon
(sıçrama) manipulasyon (ip çevirme) stabilite (denge sağlamak)
içermektedir. Benzer şekilde basketbol oynamanın koşma ve sıçramaların
lokomotor becerileri, pas verme,dripling ve şut atma manipulatif beceriler,
dönme hızla yana kayma çekilmelerde stabil becerileri
içermektedir.
SPORLA
İLİŞKİLİ HAREKET SAFHASI
Motor
gelişiminin sporla ilgili safhası temel hareket safhasının bir uzantısıdır. Bu
safhada hareket bir takım oyunlara,sporlara,danslara ve benzeri aktivitelere
uygulanabilen bir araç rolünü alır. Bu periyotta lokomotor,manipulatif ve
stabilite becerileri rafine edilir,birleştirilir ve bu şekilde giderek artan
aktivitelerde kullanılırlar. Örneğin;sekme ve sıçrama ve temel hareketleri ip
atlama ve folk dans yapma gibi aktivitelere uygulanmaktadır.
Spor
ile ilişkili beceri gelişimin başlangıcı ve derecesi bir takım kognitif,
afektif ve psiko-motor faktörlere bağlıdır. Reaksiyon zamanı,hareket hızı
koordinasyon,vücut tipi ,boy ve ağırlık,gelenekler,eş baskısı ve psikolojik
yapı ve faktörlerden birkaç dır. Spor ilişkili safhada üç bölüm bulunmaktadır.
Hayatından 7. Ve 8. Yıllarında çocuklar bir geçiş(veya genel hareket ) beceri
safhalarına girerler. Genel hareket bölümünde kişi, temel hareket becerileri birleştirir
ve bunları spor ilişkili becerilerin performansına uygular. İpten bir köprü
üzerinde yürümek ve ip atlamak geçiş beceri örneklerindendir. Genel hareket
becerileri temel hareketlerindeki unsurların benzerine sahiptir. Fakat
hareketin doğruluğu ve kontrolü daha belirgindir.
Genel
sportif becerileri basit olarak temel hareketlerin bir uygulamasıdır. Fakat
daha kompleks ve özel formdadır. Örneğin; çocukluk çağında kazanılan topa vurma
,sıçrama,fırlatma gibi becerilerin uzantısı olarak futbol oynarken özel bir
teknikle topla vurma,yüksek yada uzun atlamada veya disk,cirit atma gibi özel
sportif teknik becerilerine dönüşmesidir. Genel bölüm;anne,baba,öğretmen ve
çocuk için heyecanlı bir uygulamasıdır. Fakat daha kompleks ve özel
formdadır. Örneğin;çocukluk çağında kazanılan topa vurma,yüksek yada uzun
atlamada veya disk,cirit atma gibi özel sportif teknik becerilerine
dönüşmesidir. 11-13 yaşları arasında kişinin beceri gelişiminde ilginç
değişiklikler meydana gelir. Bu,önceki bölümde sınırlı kognitif yetenekler ve
çocuğun deneyimlerinde hareket üzerindeki normal fokusun(odaklanma)
genişlemesine ve tüm aktiviteler için genelleşmesine neden olmuştu.
Çocuklar
geçişlerine ve genetik yapılarına bağlı olarak farklı safhalarda fonksiyon
göreceklerdir. Örneğin;10 yaşımdaki birinin sporla ilişkili safhanın özelleşmiş
hareket beceri bölümünde,jimnastik hareketleri içeren stabilite aktivitelerinde
fonksiyon görmesi, fakat temel hareket safhasının sadece elementler kısmında
fırlatma,yakalama ve koşma gibi manipulatif veya lokomotor aktivitelerde
fonksiyon görmesi oldukça mümkündür. cimnastikteki bu erken davranışı
cesaretlendirmeye devam etmeliyiz. Fakat bunun yanında çocuğun diğer alanlarda
yaşıtlarını yakalaması gerektiğini unutmamalıyız
|
||||||||||||||||||||||||
MEKANİK FAKTÖRLER
|
|
|
||||||||||||||||||||||
|
|
|
||||||||||||||||||||||
DENGE FAKTÖRLERİ
|
|
KUVVET
UYGULAMA
FAKTÖRLERİ
|
|
KUVVET ALMA
FAKTÖRLERİ
|
||||||||||||||||||||
Yerçekimi
merkezi
Gravite çizgisi
Destek tabanı
|
|
Hareket
Hareketi uygulamaya geçme
(ifa)
Etki-tepki
|
|
Alan yüzeyi
Mesafe
|
|
|||||||||||||||||||
|
|
|
||||||||||||||||||||||
|
HAREKET KABİLİYETLERİ
|
|
||||||||||||||||||||||
|
|
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||||
|
Elle işlenebilen yetenekler
|
|
|
Denge ve Duruş yetenekleri
|
|
|||||||||||||||||||
|
|
|
|
|||||||||||||||||||||
|
Refleks safhası
Gelişmemiş Hareket Safhası
Temel Hareket Safhası
Spor İlişkili Hareket Safhası
|
|
Refleks Safhası
Gelişmemiş Hareket Safhası
Temel Hareket Safhası
Spor İlişkisi Hareket Safhası
|
|
||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||
FİZİKSEL FAKTÖRLER
|
|
|
|||||||||
|
|
|
|||||||||
|
|
|
|||||||||
Fiziksel Uyum Faktörleri
|
|
Motor Uyum Faktörler
|
|
||||||||
|
|
|
|
||||||||
Kuvvet
Dayanıklılık
Kalp Solunum
Esneklik
|
|
|
Hız
Çabukluk
Koordinasyon
Güç
|
||||||||
ÖĞRENME
VE MOTOR ÖĞRENME
Etkili
bir öğrenme için kişi önce çocukların nasıl öğrendiğini bilmelidir. Öğrenme,
yapılan bir uygulamanın sonucunda davranışta meydana gelen bir değişiklik
olarak açıklanır. Eğer çocukların uygun bir hareket potansiyeli yoksa, onların
öğrenmek için geniş bir çevreye ihtiyaçları olacaktır.
Öğrenme
ve performans benzer değildir. Performans, öğretmenin bir fonksiyonu ve
çeşitlemeleridir. Öğretmen,öğrenmenin gelişiminde,öğrenmede yer alan
materyallerin açıklıkla tanıtımı, ilgi faaliyetlerinin ortaya konulması,
parçaları düzeltmek için uygun bir feed back vererek en iyi eforların ortaya
çıkarılmasında çok önemli bir rol oynar. Devamlı davranışlardaki çabuk ve yavaş
gelişmelerle ilgilenir. Bu da öğrenmenin performans eğitimini ortaya koyar.
Motor
performans, fiziksel karakterlerle, motor kabiliyetiyle, kavrama ve algılama
yeteneği ve heyecansal durum ile yakından ilişkidedir.
Motor beceri ve performans, fiziksel
hareketlerle ilişki halindedir. Motor ve kavrama kabiliyetleri, öğrenmenin
heyecansal durumlarına bağlı olarak yine bu ilişkinin içindedir. “Erken motor
öğrenme, öğrencinin elde edeceği hüner için gerekli olan sinir- kas
koordinasyonunun başarısına bağımlıdır.
Beden eğitimi öğretmeni, çocukların
gelişimine çeşitli şekillerde katkıda bulunur. Motor becerinin öğrenilmesinde
başlıca üç devre vardır.
1. DEVRE = Çocuklar becerilerini
başarılı bir şekilde ortaya koymak için, vücut kısımlarını nasıl
kullanacaklarını alan kontrolünü, hareket özelliklerini ve görev anlayışını
kavramaya başlar. Bu süreç; öğretmenin, çocukların vücut hareketlerini
keşfetmek için becerileri öğretirken açıklama yaptığı, gösterme ve teşebbüs
ettiği zamandır.
2. DEVRE = Çocuklara gerekli olan hatalarının
düzeltildiği, örneklerin yapıldığı uygulama devresidir.
Öğretmen değişik bilgilerle çoğaltılan feed
backleri, çocukların hatalarını düzeltmede ve performansın kaliteli bir şekilde
geliştirilmesini sağlamada kullanır. Olumlu takviyeler, davranışın yeniden
akıcılığı ihtimalini arttırır. Yeniden kuvvetlendirmeler kişide kendi kendine
güveni, kendi kendine değerlendirme duygusunu oluşturur.
3.DEVRE = becerilerin artık alışkanlık halini
aldığı, performansın otomatik olarak yapıldığı uzmanlık eğitimi ile ilgili
devredir ve şimdi çocuklar çeşitli şartlar altında, farklı durumlardaki
becerilerin kullanılmasına konsantre olabilirler
Olgunlaşma
ve uygulamalar çocuğun motor gelişmesinde çok önemli bir rol oynar. Erken motor
gelişim, çocuğun nöro – muscular (sinir-kas) sisteminin olgunlaşmasına
bağlıdır.
Kültürel etkiler, motor gelişiminde erken
yaşlarda oldukça önemli bir faktördür. Heyecansal durumlarda öğrenimde kolaylaştırıcı
veya inhibe edici (azaltıcı) rol oynar.
ÇOCUKLARIN
FİZİKSEL EĞİTİMİNDE HAREKET GELİŞİMİ İÇİN HAZIRLIK AKTİVİTELERİ
İlkokullarda
Hareket Etkinliği
Bu
bölümde uzmanlar tarafından basit kazanılmış lokomotor hareketlerden kompleks
hareketlere kadar her hareket tartışılıp belirtilmiştir. Bu görüşler eğitimin
başlangıcından aday öğrencinin daha sonraki fiziksel aktivitesini artırdığı
yıllara kadar olan tüm zaman süreçlerinde önemlidir.
Çocuklar
için bilgiler kendilerinin farkına varma sürecinden daha ağır eğitime geçme
sürecine kadar her safhada önemlidir. Çocuklara kendi hareket potansiyellerinin
ne kadar önemli olduğunu gösterirken ayrıca da kendi fikirlerini geliştirmeleri
için şans tanır. İlkokulda bu programdaki 1ve 2 seviyedeki egzersizleri yaparken
çocukların bu hareketlerdeki amaçları anlamları çok önemlidir.
Hareket
Egzersizlerini Planlama Ve Yönetme
İlkokullarda
“ Beden Eğitimi” programlarının bir amacı da motor becerilerin gelişimi
üzerindedir. Bu hareket partnerlerin uzmanlaşması, çocukların ilerdeki spor
yaşamlarında, sportif faaliyetlerde ve bütün hayatı boyunca sürecek fiziksel
aktivitelerinde başarılı olmalarında gereklidir. Motor becerilerin
öğrenilmesinde hataların erken düzeltilmesi gerekir. Çocuklar yaptıkları
hareketlerin önemli kısımlarını anlamalıdırlar. Kendi yaptıkları hareketleri
analiz etmeye başlamaları ve böylece vücut hareketlerini düzeltmeleri sağlanmış
olur. Bu uygulamalarda, öğretmenin gerektiğinde yardımcı olması lazımdır.
Yapılacak bir hareketi öğrenmeye başlamada çocuklara kendi vücut kısımlarını
keşfetme fırsatı tanınmalı ve bir çok değişik alet kullanılmalıdır. İlkokul
çocuklarının kullandıkları aletlerin boyları, ağırlık ve büyüklükleri belli bir
ölçüde olması lazımdır. Aletlerin çokluğu ve çeşitliliği, onların bu aletleri
kullanmasında vücudun çeşitli hareketlere karşı uyumunu sağlayacaktır. Temel
hareketlerin geliştirilmesi için maksimal katılım fırsatı sağlanmalı ve
uygulamalarda aşağıdaki hususlar göz önüne alınmalıdır.
1. Bir grupla çalışmaya başlamadan önce bir
hedef tespiti çok önemlidir. Çocukların çalışması için bir amaç olmalıdır. Okul
yılı başlangıcında birkaç dersi ve amacı çocuklara açıklamak ve onlardan hangi
davranışların beklendiğini belirtmek çok iyi olacaktır.
2.Öğretmen,çocuklarla birlikte kullanılacak
bir alan aramalıdır. Genelde fiziksel eğitim odaları, kafeterya yada çok amaçlı
alanlar olarak kullanılabilir. Eğer buralar kullanılacaksa mobilya ve eşyalar
başka yerlere taşınmalıdır.
3. Hareketlere başlamadan önce bir sinyal
tespit edilmelidir. Bu sinyal her gün kullanılmalıdır. Bir sinyal sesi
özellikle küçük öğrenciler için çok faydalıdır. Derse başlangıç ve bitiminde
hareket değiştirmelerde kullanılır.
4. Öğrenimin başlangıcından genelde bir
sonraki safhaya geçmeden her hareket için üç ile beş ders ayırmak, genç
öğrencilerin hareketin fikrini benimsemeleri için gereklidir.
5. Çocukların öğrenmedeki başarısı,
öğretmenlerin onlara hareket sırasında verdiği cevaplar ve uyarımlardaki
maharetine de bağlıdır.
6. Çocukların ilk deneylerinin hareketin ana
fikrini anlamaya yönelik olması çok önemlidir. Çünkü grup haline gelindikçe
eski tecrübeleriyle bu metotla yeni problemleri çözecektir.
7. Çocuklardan istenen, onların daha aktif
olmasıdır. Onlar, bazen ortaya çok iddialı, bazen de silik ve bizim yapmaya
çalıştığımızın dışında tekliflerle çıkabilirler. Bunu mazur görmemiz çok
çeşitli cevaplar istediğimiz anlamına gelmez. Tam tersine bizim bu değişik
davranışları yüreklendirmemiz, onları daha aktif yapacaktır.
8. Anlama yeteneğinin geliştirilmesi için
aktivitelerin çok çeşitli olması gereklidir.
9. Çocuklar, düşünüp kendi fikirlerini
geliştirmeye yöneltilmelidir. Bunda sağlanan başarıyla çocukların güven
duyguları gelişecektir. Çocukları düşünmeye teşvik etmekle onları daha başarılı
kılacağımız açıktır.
10. Çocuklar erken yaşlarda hareketleri tek
başlarına daha iyi yaparlar. Partnerle, ikili- dörtlü gruplar halinde hareket
yapmaları daha ileri yaşlarda mümkün olur.
11. Çocukların kendi yaptıkları hareketleri
geliştirmeleri öğretmenleri sayesinde olur. Öğretmenler, onların hareket
kalitelerini geliştirmek için çaba sarf etmelidirler. Bunu yaparken de
yapıcı olmaları, onları olumlu yönde etkileyecektir.
ÇOCUKLARDA
OYUNLA EĞİTİM
Çocuklar
için oyun; öğrenme ortamı olduğundan onların ruhsal, fiziksel ve zihinsel
gelişimini sağlayan neşeli faaliyettir. Bilişsel ve duygusal yapılanmaların
oyun sayesinde geliştiği birçok konuyla ilgili uzmanlar tarafından
açıklanmasına rağmen formal öğrenmeyi teşvik etmek ve okula hazırlamak yönünden
oyunu yetişkin modellerle sınırlamaya doğru güçlü bir eğilim olduğu da bazı
bilim adamlarınca ileri sürülmektedir.
Bu açıdan bakıldığında oyunun çocuklar
üzerindeki gelişime olan etkisinin geçerliliği ve gerekliliği de yeniden iddia
konusudur.
Oyunun
eğitimdeki en önemli değerleri çocuklara ilgi çekici olması, onların dikkatini
çekerek zevk ve eğlence içinde olması ve çocukların kendilerini geliştirmeye
katkısının bulunmasıdır.
Oyunda
tüm baskılardan uzak, çocuğun gerçek kişiliğini diğer kişilik nitelikleri ile
gözleme fırsatı buluruz. Oyunu diğer çalışmalardan ayıran özellik, iş olsun
diye yapılmasıdır. Ancak oyun binlerce psikomotor, bilişsel ve duygusal
yeteneklerin geliştirilebildiği bir ortam olması bakımından da çocuklar için çok
yararlı bulunmaktadır. Ayrıca davranışın tüm yönleri üzerindeki potansiyel
etkisinden ve çocukların verdiği önemden dolayı oyun etkili bir öğrenme
ortamıdır.
1.
Temel Fiziksel
Hazırlık Dönemi
8-12 yaş grubunda ilkokul çağındaki çocuk,beden eğitimi faaliyetleri dışında
ilk olarak 8-12 yaşlarında byle bir çalışmaya girer. Seçimin çok iyi yapılması
ve çalışmaların programlı bir şekilde organize edilmesi çocuğu sistemli bir
çalışmaya teşvik eder. Eğitici tarafından verilen hareketler zevkle uygulanır.
Çevresindeki tüm arkadaşlarıyla yarışa girer. Bu çalışmalar özellikle genel
beceri ve sürat geliştirmek amacıyla bayrak yarışları,eğitsel oyunlar,kısa
mesafe koşular,sıçramalar ve eşli çalışmalara yöneliktir. Çalışmalar eşli
hareketlerle kaba güreş türleri çocuklarda denge ve koordinasyon özellikleri
geliştirir.
2.
Optimal
Eğitim-Antrenman Dönemi
Çocuğun
13-16 yaşında motorik özelliklerinin geliştirilmesine devam edilir. Verilen
program üzerine ağırlık teknik-taktiğe yönelik olur. Serbest ve Greko-Romen
teknikleri ve kaba boğuşmalar artık ölçülü,düzenli ve net bir şekil almaya
başlarlar. Çalışma esnasında uygulanan tüm yöntemler, çocuğun çalışmalarını
engellememelidir. Bilakis teşvik edici ve yaratıcılığa sevk etmelidir.
Bu dönemde koordinasyonu engelleyecek zor tekniklerden
kaçınılmalıdır. Eğitim antrenman döneminde aşağıdaki kurallara uyulmasına özen
gösterilir:
1-
Tekniklerde çift yönlü çalışma alışkanlığı yaratma;
2-
Teknikleri basit kombinelerde uygulamak için çok sayıda tekrar yapma;
3-
Tekniklerin serilik düzeyini artırmak için,sürat geliştirici alıştırmalara
dönük özel çalışma ağırlıklıdır.
15-16
yaş dönemin de çocukların bazıları hala buluğ çağındadır. Karşı cinse ve cinsel
konulara büyük ilgi gösterir. Bu nedenle çocukların cinsel konularda ki bilgi
birikimine ciddiyetle ilgi gösterilerek rehberlik edilmelidir. Bu çağlarda
çocuk duygusal olduğu için psikolojik iradesi çok zayıftır. Çoğu zaman futbola
karşı bir bıkkınlık söz konusudur. Bu yüzden antrenmanlarda her zaman
neşelendirici ve psikolojik yorgunluğu giderici eğitsel oyunlara yer
verilmelidir. Bu dönemde serbest ve Greko-Romen stiller ayrılmadır. Optimal
uygulama döneminin şu özellikleri vardır:
1-
Güreşçinin fizik uygunluğu ve teknik uygulama becerisi göz önünde
bulundurularak stil ayrımı yapılır.
2-
Serbest ve Greko-Romen stil teknikleri hatasız uygulama becerisini
genişletilir.
3-
Çalışmalarda teknikler müsabaka modeline yakın uygulanır.
4-
Teknikler sert bir şekilde uygulanmadan önce,özel hareketlere önem verilir.
Örneğin:salto ve supleks
atışlarından önce ayaktan köprüye düşüş,piyolet ve menken atma gibi
becerilerin gelişmesine ağırlık
verilir.
5-
Değişen güreş kuralları ve yeni antrenman yöntemleri arasında uyumlu çalışama
ağırlıklıdır.
6-
Kuramsal bilgilerde;sporcunun beslenmesi ve antrenman ve sağlık bilgilerine
ağırlık verilir.
7- Bu yaş
hassas bir dönem olduğu için antrenör tarafından özel ilgi beklentisi söz konusudur.
III.İhtisaslaşma
Dönemi
Bu
döneme kadar yüksek spor deneyimi kazanan 17-18 yaşlarındaki bu güreşçi,optimal
yüklenmelere müsait olan kuvvetin geliştirilmesine müsaittir. Teknik taktik
düzeyinin yüksek olması motorik özelliği ile parelel gelişim içindedir. Avrupa
düzeyinde bir güreşçi olarak rakibinin teknik-taktiğine model hazırlama
yeteneğine sahip özelliği geliştirir.
Yıllık
çalışma programı olimpik planın bir parçasını oluşturmalıdır. Haftalık çalışma
programı çift seanslı olup ikişer saatlik 8-9 çalışma yapılmalıdır.
Yüklenmelerin
kapsam ve şiddeti giderek artırılır. Teknik-taktik üst düzeye çıkarılıp
güreşçinin yoğun yüklenmeler yoluyla çalışma kapasitesi artılır.
IV.
Yüksek Performans Dönemi
19-20
yaşlarındaki ümitler grubu bir önceki döneme göre daha da yoğunlaştırılır. Alt
yapıdan bu döneme kadar inşaa edilen tüm özellikler yüksek performans
oluşturma amacına yöneliktir. Bu dönemde ki teknik-taktik ve koordinasyon
çalışmaları bir yıl içerisinde yapılacak müsabakaların tarihlerine göre program
hazırlanır. Çalışmalar olimpık planlamaya göre yapılıp ilk iki yıl tek
uçlu,üçüncü ve dördüncü yıllar ise çift uçludur. Günlük çalışmalar çift
seanslıdır. Haftalık antrenman sayısı bir hayli yüklü olup 11-12 antrenmana
yükselir. Bu dönemde model antrenmanların yeri büyüktür. Yapılan
çalışmalar,güreşçinin kalite ve düzeyine göre ferdi yapılır. Seçmiş olduğu
teknik-taktik düzeyi rakibe göre ayarlanır.
V.
BAŞARI DÖNEMİ
Sporcu 8-10 yıldan beri yapmış olduğu temel
ve özel hazırlıktan sonra teknik-taktik bilgi ve kondisyon durumuna ancak bu
yaştan sonra sergilemeye başlar. Müsabakalar gerek lig maçlarında gerekse resmi
maçlarda yapacağı karşılaşmalarda,çalışmalarını aksatmamalıdır.
Çalışmaların esas amaçları şunlardır:
1-
Genel ve özel güç geliştirmeyi en üst düzeyde değerlendirip başarı yollarını
pekiştirmek;
2-
Uluslar arası müsabakalardaki rakiplerinin teknik-taktiğinin en iyi bir şekilde
analizini yapacak model
antrenmanlara dönüştürmek ve başarıya gitmek;
3-
sporcunun teknik-taktik düzeyini yaratılıcığa dönüştürüp en üst düzeye
ulaştırmak;
4-
Sağlık ve bilinçli beslenme konularına çiddiyeti artırma (aşırı kilo vermeme)ve
oluşmuş sikletini
koruma özelliğini geliştirir.
5-
Özel yarışmaları sınırlandırıp resmi yarışmalara ağırlıklı bir yol seçmeye
gitme;
6-
Almış olduğu tüm teorik bilgileri(Antrenman
yöntemleri,beslenme,sağlık,teknik-taktik,biomekanik
bilgileri),uygulamada enrasyonel bir şekilde birleştirme özelliğine
sahip olma;
7-
Vatana,millete,bayrağa saygı,sosyal ve kültürel etkinliklerin yüklenmeler
dışında göz ardı
edilmemesine dikkat edilmelidir.
SPORLA İLİŞKİLİ HAREKETLER DÖNEMİ
Motor gelişiminin sporla ilişkili
hareketler dönemi,temel hareketler döneminin doğal bir sonucudur. Bu dönemde
hareket günlük yaşamda rekreasyonda ve sporda çeşitli aktivitelere uygulanan
bir araç olmaya başlar. Dengeleme,lokomotor ve manipulatif becerilerin giderek
mükemmelleşrildiği, birleştirilerek çeşitli etkinliklerde kullanıldığı bir
dönemdir. Örneğin,sekme ve sıçrama temel hareketleri artık ip atlama,halk
oyunları,üç adım atlama ve benzeri gibi etkinliklere uygulanmaktadır. Sporla ilişkili
hareketler döneminde,becerilerin ne ölçüde gelişeceği çok çeşitli
zihinsel,duygusal ve motor etmene bağlıdır. Reaksiyon süratı,hareket
hızı,koordinasyon,beden yapısı,boy,ağırlık,alışkanlıkları,arkadaş
etkisi,duygusal yapı bunlardan bazılarıdır.
Çocukların
çoğu altı yaşına geldiklerinde temel hareket modellerini olgunluk evresinde
başarabilmek için gelişimsel olarak hazırlandırır. Nörolojik donanım anatomik
ve fizyolojik özellikler ve görsel algı yetenekleri bir çok temel hareket
becerisini olgun fazla gerçekleşecek yeterlilikte gelişmiştir. Çocuğun hareket
eden topa elle yada ayakla vurma gibi becerileri kazanması algısal motorsal
yeteneklerinin geliştiğini gösterir. Fakat,bir çok genç düzenli uygulama
fırsatlarının sınırlı olması,öğretimin olmaması yada yetersiz olması,fiziksel
aktivitelerde desteklenmesi yada ytersiz desteklenmesi nedeniyle sportif
aktivitelerde yetersizlikler gösterirler. Başlangıç evresinde top fırlatan yad
2-3 yaş çoocuğun hareket modelini kullanarak durarak uzun atlayan yetişkinler
ve gençler vardır. Temel hareketler döneminde olgun formu kazanmama sporla
ilişkili hareketler dönemindeki özel beceriler gerçekleştirmede engel
oluşturur. Çocuğun sporla ilişkili hareketler döneminde yer alan spor
becerilerine geçiş,spor becerilerini uygulama ve spor aktivitelerine yaşam boyu
katılım fazlarındaki başarısı temel hareketler dönemindeki olgun performans
düzeyine bağlıdır. Bir bireyin temel vurma,fırlatma,yakalama ve koşma
yetenekleri olgun formda değilse bir spor aktivitesinde başarılı olması zor
beklenir. Bireyin özelleşmiş hareket becerilerini gerçekleştirmesi için “Olgun
temel hareket gelişimi” bir ön gerektirir. Bu dönem için iki önemli nokta
akılda tutulmalıdır. İlk çocuk zihinsel ve duygusal olarak çeşitli spor
branşlarına katılmaya hazır olsa bile bu dönemdeki gelişme bir önceki dönemin
başarılı bir şekilde tamamlanmasına bağlıdır. İkinci olarak bir fazdan diğerine
geçiş ya hep ya hiç şeklinde değildir. Çocuğun tüm temel hareketlerde olgun
dönemde olması gerekmez. Cimnastikte erken özelleşen 12 yaş çocuğu birkaç
lokomotor ve dengeleme hareketlerinde yüksek derecede performans göstermesine
rağmen gelişimsel düzeyi ve yaşında beklenen yeterlilikte topu
fırlatmayabilir,yakalamayabilir,yada ayakla vurmayabilir. Çocuk,temel
hareketler döneminde herhangi bir hareket modelinde olgunluk evresine
eriştiyse,bu hareket modelinde sporla ilişkili hareketler döneminde çok az
değişiklik olur. Ergenlik döneminde koordinasyon,hareket hızı,reaksiyon
hızı,dayanıklılık ve kuvvet geliştiğinde performansta yıldan yıla farklılıklar
gözlenmeye başlar,yükselir.
İleri
çocukluk dönemine(7-12 yaş)cinsiyet farklılığının motor beceri ve performansın
üzerindeki etki artar. Sürat,sıçrama,fırlatma ve denge ile ilgili hareketlerde
erkekler daha iyi esneklik ve küçük kas gruplarının koordinasyonu gerektiren
hareketlerde ise kızlar daha iyidir. Yapılan araştırmalar kızların 14 yaş
dolaylarında performanslarında doruk noktasına ulaştıklarını,erkeklerin
ise,ergenlik döneminde de performanslarını artırmaya devam ettiklerini
göstermektedir. Spor ilişkili hareketler dönemi spor becerilerine geçiş evresi
spor becerilerini uygulama evresi ve yaşam boyu spor aktivitelerine katılım
evresi olmak üzere üç evreye ayrılır;
SPOR BECERİLERİNE GEÇİŞ EVRESİ
Çocuklar 7 ve 8 yaşlarında genel olarak hareket
becerilerinde geçiş evresine girerler. Bu evre sırasında çocuklar temel hareket
becerilerini birleştirmeye,rekreasyonel ortamlarda ve sporda özelleşmiş
beceri performansında uygulamaya başlar. İp köprü üzerinde yürüme,ip atlama ve
futbol oynama geçiş becerilerine örnektir. Geçiş becerileri,aynı temel hareket
becerilerinde olduğu gibi,daha büyük form,doğruluk ve kontrol içerir. Bir
önceki dönemde,yani temel hareket döneminde geliştirilen temel hareket
becerileri günlük yaşamda ve çeşitli oyunlarda kullanılır. Bu evrede,temel
hareket becerileri daha kompleks ve özel formlara dönüştürülür.
Çocuklar,çeşitli hareket örüntülerini keşfederler,birleştirirler ve gelişen
hareket becerileriyle gurur duyarlar. Çocuk tüm spor branşlarıyla ilgilenir.
Kendini fizyolojik,anatomik ve çevresel faktörler tarafından sınırlandırılmış
olarak hissetmez. Temel hareket yeteneklerinde doğruluk ve beceri önem
kazanmaya başlar(Gallahule Ozmun 1998)
Bu evrede öğretmenlerin,ana babaların ve
antrenörlerin amacı,çocukların çeşitli aktivitelerinde motor kontrol hareket
yeterliliğini artırmalarına yardımcı olmaktır. Çocuğun aktivite içeriğini
sınırlandırmak ve belli bir branşta uzmanlaşmaya yönlendirmek doğru değildir.
Performansta beceri ve doğruluk önem kazanmaya başlayınca çocuk strese girer.
Bu evrede belli beceriler üzerinde odaklaşma,özelleşmiş hareket döneminin son
iki fazında arzu edilmeyen etkilere neden olur.
Kısaca,spor becerilerine geçiş
evresi,temel hareket becerilerinin daha karmaşık ve özel biçimde
uygulanmasıdır. Geçiş evresi süresince,çocuk aktif bir biçimde çok sayıda
hareket becerini keşfetmeye ve birleştirmeye çalışır. Çocuğun beceri ve
yeterliliği sınırlıdır.
SPOR
BECERİLERİNİ UYGULAMA EVRESİ
Çocuğun
beceri gelişiminde 11den 13 yaşa kadar ilginç değişimler yer alır. Çocuk, bu
dönemde fiziksel kapasiteli ve sınırlılıklarına farkına varmaya başlar. Artan
zihinsel yetenekler ve deneyimlerle, çeşitli etmenleri de dikkate alarak tüm
spor branşlarından belli bir branşa odaklaşmaya başlar.Bir başka deyişle, çocuk
hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları, güçlü ve zayıf yönleri, olanaklar ve
olanaksızlıklara dayalı olarak etkinlik alanını sınırlandırma konusunda
bilinçli kararlar vermeye başlar. Belli etkinlikleri katılma yada belli
etkinliklerden kaçınma eğilimi gösterir. Bu kararları alırken spor becerisinin
türü, bireysel ve çevresel faktörler belirleyici rol oynar. Örneğin, takım
aktivitelerinden hoşlanan ve stratejileri oyunlara uygulayan koordinasyonu ve
çevikliği iyi olan12 yaşındaki 1.79 cm boyundaki bir çocuk basketbol oyun
yeteneği geliştirmek isteyebilir. Artık, performansın biçimi, doğruluğu ve
becerili bir şekilde yapılması önem kazandığından çocuk strese girer. Beceri
derecesini yükseltmek için tek çözüm, uygun sayı ve nitelikte
alıştırma yapmaktır. Takım çalışmalarından
hoşlanmayan bir çocuk ise doğa yürüyüşlerine ve açık hava oyunlarına
yönelebilir( Gallahue ve Ozmun 1998).
Çocukların
spora erken yönelmesinde günümüz eğilimleri:
Bu günümüzün çocukları bir önceki nesil çocuklarına göre hem daha uzun ve ağır
hem de onlara göre daha erken gelişim göstermek istiyorlar. Fakat bu arzu
bütün dünya çocuklarında görülmüyor. Bu durum gelişmiş ülkelerdeki çocuklarda
bulunmaktadır. Gelişmekte olan ülke çocukları böyle bir şeye eğilim
göstermedikleri gibi bazı durumlarda yapılarında düşüş göstermişlerdir. Bunun
için sayısız sebep olabilir. Fakat bu büyük ölçüde nesilden nesile gelişmeyen
beslenme alışkanlıklarının hayat standartlarına getirdiği küçük gelişmelerin
yansımasıdır.
Meling bu değişiklerin doğuşta oldukça az fakat ergenlik çağı
öncesi dönemden oldukça artış gösterdiğini belirtiyor. En büyük boy ve ağırlık
farklılıkları 11 ile 15 yaş arası tespit edilmiş ve bu gelişmiş ülkelerde bütün
sosyoekonomik sınıf ve ırklarda net bir şekilde görülmektedir. Günümüzde
çocuklar 100 yıl önce geliştiklerinden daha hızlı gelişiyorlar. Erkinliğe erme
yaşı örneğin, Avrupa milletlerinde hesaplanmış 15,5-17,4 yaş oranından 12,5-14
yaş oranına düşmüştür. Günümüzde erkeklerin gelişim eğilimi şüphesiz varolsa da
onların gelişim eğilimi bilgileri belirsizdir. Erkelerin günümüzde ses
değişimin başlangıç yaş averajı ( 13 yaş civarı ) 100 yılı aşan bir dönem
öncesi erkeklerin ses değişikliğini başlama yaş averajından ( 18 yaş civarı )
oldukça düşük olduğu not edilebilir. Malina Amerika ve birçok
gelişmiş ülkede olmak üzere günümüzde ölçü ve gelişim eğilimi durmuştur. Geçmiş
20 yıl içerisinde boy, ağırlık ve gelişimde çok küçük çapta gelişimler
olmuştur. Bu muhtemel gelişimi engelleyici sebeplerin ayırt edilmiş olması ve
düzenli beslenme ile sağlık faktörlerinin doruk noktasına ulaştırılmış
olmasındandır.
Çocuk Gelişimini açıklayan Dönemler :
Bütün kuramcılar gelişimi
farklı açıdan bakmış ve dönemlere ayırmıştır. Spor acısından bu kuramlardan en
geçerlisi Jean Piaget sınıflaması kabul edilebilir.
Jean Piaget çocuk gelişim dönemlerini çocuğun düşünce süreçleri üzerinde durmuş
ve çocuğun davranışlarını gözleyerek bilişsel fonksiyonlarını ipucu olarak
almıştır. Piaget kuramı çocukların bilişsel gelişimi ve onların fiziksel
dünyanın işleyişini anlamaları ile ilgilidir. Piaget’ e göre çocuk gelişim
dönemleri şu şekildedir ;
a- Duyu motor dönem ( 0-2 yaş )
b- İşlem öncesi dönemi ( 2- 7 yaş )
c- Somut işlemler dönemi ( 7- 11 yaş )
d- Soyut işlemler dönemi (12 yaş ve
yukarı )
Çocuklarda
Hareketsel ( Motorik ) Gelişim Dönemleri
İnsanın hareket gelişimi, doğumdan önce başlar ve doğum sonrası değişik
dönemlerde de farklı nitelik ve nicelikte gelişim gösterir. Aşağıda yaygın
olarak kabul gören bir sınıflama modeli verilmiştir :
Kategori
|
Dönem
|
Yapılan hareketler
|
Doğum öncesi-1
yaş
|
Bebeklik Dönemi
|
Refleks
hareketler
|
0- 2
yaş
|
Bebeklik Dönemi
|
İlkel hareketler
|
2- 6
yaş
|
İlk Çocukluk Dönemi
|
Temel Hareketler
|
7- 12
yaş
|
İleri Çocukluk Dönemi
|
Sporla ilişkili
hareketler
|
Çocukluk
Dönemi Gelişimi Sınıflaması
1- Erken çocukluk dönemi( 2 ile 6 yaş arası)
2- İlerleyen çocukluk dönemi( 6 ile 12 yaş
arası )
Çocukluk dönemi boy, ağırlık ve kas
kütlesi artışı gibi önemli gelişmelere imza atar. Gelişme, ilerleyen çocukluk
döneminden daha süratli meydana gelir. Gençlik gelişim yıllarına kadar da
kademeli bir şekilde ilerleyen bir grafik çizer. Çocukluk burada, erken
çocukluk dönemi ( 2 ile 6 yaş arası) ve ilerleyen çocukluk dönemi ( 6 ile 12
yaş arası ) olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Erken Çocukluk Dönemi ( 2 ile 6 yaş arası ):
Erken
çocukluk yılları boyunca, boy ve ağırlıkta meydana gelen gelişmeler, ilerleyen
çocukluk döneminde olduğu kadar hızlı değildir. Büyüme oranı düzenli bir
şekilde artmaktadır. Dört yaşına kadar çocuk, ilk iki yılda kaydedilen
gelişmenin ancak yarıda biri olan bir ilerlemeyle, doğumdan sonraki boyunu
ikiye katlar. 2 ile 5 yaş arası kazanılan toplam ağırlık miktarı yaşamın 1.
yılında kazanılan toplam ağırlık miktarından daha azdır. Gelişme ilk iki yıldan
sonra yavaşlamakta fakat ergenlik çağına kadar olan döneme dek istikrarlı bir
oran elde eder. Çocuğun gelişimi ve erken çocukluk dönemindeki basit
hareketlerden, orta çocukluk döneminde spor ustalığına uzanabilen değişik
ölçüde hareket kapasitesini kazandığı ideal bir dönem olduğuna dair bir
gösterge teşkil eder.Boy ve ağırlıkları göz önüne alınarak çok küçük olan
cinsiyet farklılıkları görülebilir. Okul öncesi dönemde erkek ve kızların
fiziksel yapılarında, erkeklerin çok az bir şekilde daha uzun ve ağır oluşları
haricinde nerdeyse hiçbir fark yoktur. Erkeklerde kızlara nazaran daha fazla
kas ve kemik kütlesi bulunur ve her ikisinde erken çocukluk döneminin sonlarına
doğru gösterilen gelişme esnasında yağ dokusu azalması gösterirler .Kas dokusu
olumlu bir şekilde, vücudun toplam ağırlığının %25 ini oluşturarak erken
çocukluk dönemi boyunca sabit bir grafik izler . Vücut ebatları,
vücudun farklı gelişme oranları sebebiyle erken çocukluk döneminde kayda değer
değişiklikler gösterir. Göğüs karından daha geniş bir hal alır. Mide daha az
çıkıntı üretir. Okul öncesi dönem çocukları 1. sınıf diplomasını aldıktan
sonra, ilkokuldaki en eski çocukla neredeyse aynı vücut boyutlarına sahip
olur.Erken çocukluk dönemi boyunca kemik gelişimi dinamiktir ve iskelet sistemi
hastalık, bitkinlik ve kötü beslenme faktörleri tarafından kolayca
etkilenebilir. Erken çocukluk döneminde kemikler hızlı bir şekilde
katılaşır ve katılaşma oranının azalması yoksul çocuklarda 3 yıla kadar varan
gerileme kaydetmektedir. Smart beynin, 3 yaşına kadar olgunlaşmış beynin %75
ağırlığına ve 6 yaşına kadar da nerdeyse %90 ağırlığına sahiptir. Orta beyin
doğuşta nerdeyse gelişimi tamamlanmış bir şekilde ortaya çıkar, fakat cerebral
corteks gelişiminin tamamlandığı, 4 yaşına kadar sonuçlanmış değildir. Nöronların
çevresindeki myelin gelişimi sinir gücü transmisyonlarına izin verir ve doğuşta
halen tamamlanmış değildir. Doğuşta bir çok sinir myelin ihtiyacı duyar fakat
yaşın ilerlemesi ile sinir lifleri boyunca büyük miktarda myelin yer alır.
Sinir sistemi boyunca sinir akımı transferine izin veren geniş ölçüde
myelinasyon, erken çocukluk dönemi sonlarına doğru tamamlanır. Çocuğun hareket
modellerindeki karmaşık artışın cerebellumun muhtemel, takibi myelinasyonu
sonucu olduğu, gerçekten kayda değer bir konu teşkil eder. Ayrıca Espens ve
Eckert de beynin iki yarı küresini birleştiren corpus callasun myelinasyonunun,
fırlatma ve tekme atma gibi el-ayak gelişim fonksiyonlarının ilerleme habercisi
olduğunu belirtmişlerdir. Bundan dolayıdır ki, corter gelişirken ve düzenli hal
alırken çocuk motorik ve köklü gelişmelerin en üst seviyesine ulaşabilecek
yeteneğe sahip olur. Okul öncesi yıllarda algılama aparatı halen
gelişmektedir. Göz küresi 12 yaşına kadar azami gelişim seviyesine ulaşmaz. 6
yaşına kadar retinadaki macula tamamlanarak gelişmiş değildir. Genç çocuk
genellikle uzağı daha iyi görür. Okul öncesi çağı çocuklar ergenlerden daha
fazla tat alma tomurcuklarına sahiptirler. Onlar boğazlarında bulunan
yapılardan ve inanılmaz tat algılamasına sebep olan dil üzerindeki yanaklardan
rahatsız olurlar. Orta kulak ile boğazı birleştiren eustachian borunun daha
kısa olması sebebiyle çocuk, kulak enfeksiyonlarına karşı da aşırı duyarlıdır.
İlerleyen
Çocukluk Dönemi ( 6 İle 12 Yaş Arası ):
Çocukluk
döneminin 6 dan 11 yaşına kadar olan dönemi, yavaş fakat düzenli boy, ağırlık
artışı ve motor ile algılama sistemlerinin organizasyonunda ilerleme olarak
karakterize edilmektedir. Bu yıllarda vücut yapısındaki değişiklikler çok
azdır. Çocukluk dönemi her şeyden önce, kızların 11 yaş civarında-erkeklerin
ise 13 yaş civarında girdikleri ergenlik çağı öncesi, kişisel uzama ve
dolgunlaşmadır. Bu yıllar yavaş, düzenli bir gelişmeyle karakterize edilmesine
rağmen çocuk oyun ve spor performanslarında sürekli ilerleme gösteren gelişme
seviyelerinde olan fonksiyonları ve öğrenmeyi çok hızlı bir şekilde kazanır.
Yavaş uzama ve ağırlık gelişimine sahip olan bu dönem çocuğa, kendi vücudunu
tanıması için zaman tanır ve çocukluk yıllarında koordinasyon ve motor
kontrolünde görülen dramatik gelişmeler için çok önemli bir faktördür. Kemik ve
doku gelişimi arasındaki yakın bağ ve boyutlardaki fark, fonksiyon seviyesini
arttırmakta önemli rol oynayabilir.Orta çocukluk dönemi yılları boyunca erkek
ve kız gelişimi arasındaki farklar çok azdır. Her iki cins gövde gelişiminden
ziyade kol ve bacak gelişimine maruz kalır, fakat çocukluk dönemi boyunca
erkekler daha uzun kol, ayak ve boya sahiptir. Keza kızlar bu dönemde daha
geniş ve dolgun kalçalara sahiptir. Ergenlik dönemi öncesi fizik yapılarının
dış görünüşünde hiç denecek kadar farklılık vardır . Bundan dolayı, birçok
durumda kız ve erkekler aynı standartları sergilemektedirler.
Kızlar, ergenlik çağına erkeklerden önce girdikleri için boyları erkeklerden
uzun olur. Ancak 14 yaş civarındaki erkekler kızlara yetişir ve boyları daha
uzun olur. 12 ile 14 yaş arasındaki kızlar ağırlık açısından da daha
gelişmiştir. Fakat daha sonraki yıllarda erkekler kızlara yetişir ve geçer.
Uzunluk artışına paralellik gösteren ağırlık artışı 6 ay veya buna benzer
süreli, düzenli geriden takibi yüzünden büyüme sürecinde olgunlaşma dönemi
meydana gelir. Boy artışı, büyüme sürecine bağlı olarak normal ağırlık
artışından çok daha önce durur. Kişiyi spor aktivitelerine katılmak üzere
hazırlayan kas kitlesi, çocukluk döneminin sonun kadar vücut ağırlığının 1/4
ünü oluşturan düzenli artış gösterir.Çocukluk dönemi boyunca beyin ölçülerinde
çok yavaş bir gelişim sürer. Çocukluk döneminin sonuna doğru başın genişleme ve
uzamasına rağmen kafatası nerdeyse aynı kalmaktadır.Bu dönemdeki kavrama
yeteneği oldukça hız kazanır. Algılama motor aparatlı çocuğun birçok karmaşık
ustalık gerektiren hareketini bu dönemin sonuna kadar başarısını sağlayan en
önemli dönemlerinden birinde bulunur. Örneğin bir topa vurmak faaliyeti, yaş ve
pratiğe bağlı olarak gelişen görsel yeteneğinin gelişimi işle artış gösterir.
Çocukta, daha olgun gelişme modelinde maksimum artışı sağlayan anahtar istifade
etmektir. Diğer bir deyişle, eğer çocuk gelişimin normal süreci boyunca gelişmiş
algılama yeteneklerine sahipse, bunlar geliştirilmeli ve pratik esnasındaki
motor yapısı ile tamamen desteklenmelidir. Bu periyot boyunca pratik yapma
fırsatı elde edememek ve cesaretsizlik sebebiyle, birçok kişi ustalık
gerektiren aktivitelerde gerekli algılama ve motor bilgilerinin kazanılmasında
engelle
karşılaşacaktır.
Spor doktoru ve antrenörler biliyorlar ki
her bir yaş derecelerinde fiziksel ve ruhsal performans kabiliyeti farklı
değerdedir.
7-9
yaşlarındaki çocuk bizzat en ağır hareket seyri için en iyi motorik düşünceye
sahiptir. Özellikler koordinasyon gerektiren spor türlerine ( jimnastik, buz
dansı) bu yaşlarda başlanır. Puperde öncesi 10-12 yaşları uygun
öğretim yaşlarıdır. İlk puperde aşamasında ( 12-14 yaş) vücutta bir süre
uyumsuzluk,dinamik ve statik değişiklikler görülür. Bu sırada omurgalar ve
ekstremite iskeleti özellikle nazik bir durumdadır. Henüz kemik uçları
büyümesini tamamlamamıştır. Bu sebeple ağır yüklenmelere uygun durumda
değildir. Gelişim ve duruş zayıflık ve sakatlıkları genellikle bu dönemde
ortaya çıkar. Scheuerman hastalığı ( bu hastalık çocuklarda %24 e kadar
ulaşmaktadır. Gibi pupertede X bacaklar, sıklıkla ayak zayıflığı ( düztabanlık)
merkezi sinirliliğe bağlı koordinasyon rahatsızlıkları, destek ve hareket
organlarının hafif yorgunluk durumları ortaya çıkabilir. İkinci
puperta aşamasında (14 yaş) çabuk büyüme duruş ve hareket organlarının
stabilitesini sağlar. ( Kaslar, kirişler ve bağlar gibi yumuşak kısımlar tam
esneyebilir ancak iskelet gelişimi henüz tamamlanmamıştır. Bu yüzden omurgalar
ağır yüklenmelerde tehlike altına sokulmuş olur. Kaslardaki çabuk gelişmede pek
uygun değildir. Çünkü iskeletin kuvvet ve yüklenilebilirlik kabiliyeti arasında
bir oransızlık meydana gelebilir. “Gelişimde kemik boyu uzamasının kas
gelişiminden daha hızlı olması nedeniyle genç sporcularda aşırı egzersiz kemik
üzerine uygunsuz olarak yoğun stres bindirir.” Gençler bu yaşlarda artık
maksimal performansa erişirler ve yoğun antrenmana başlarlar. Burada yaş takvim
yaşı olarak önem kazanmaz. Önemli olan çocuğun gelişme derecesini belirleyen
biyolojik yaştır.
Çocuklarda antrenmanın etkisi :
Araştırmacılar antrenman yapmanın etkisini
gelişim faktörü ile ele alarak bunun üzerinde karar vermeleri gerekmektedir.
Çünkü 6-12 ve 13-19 yaşları arasındaki düzenli bir yüzme ve koşu programına
devam eden çocuklar daha az aktif olan akranlarına göre daha yüksek çalışma
kapasitelerine sahip bulunmuşlardır. Yaşlara uymayan bazı özelleştirilmiş
programlar çocukları etkileyebilir. Malina’ya göre ; fiziksel aktiviteler
organizmada azot tutuluşunu ve protein sentezini artırmakta ve lateral büyümeyi
uyarmaktadır. Larson’ a göre ; sınırlı stres kemiklerin büyümesi için
faydalıdır. Hareketsizlik kemik büyümesine zararlı sonuç verirken egzersiz
kemik genişliğini ve mineralizasyonunu artırır.Parizkova erkek çocuklar
üzerinde yaptığı araştırmada ;spor yapanların boy ve vücut ağırlığı yönünden
daha iyi geliştiğini göstermiştir. Hareketsizlik kasların protein yapısında bir
azalma, kemik de mineralizasyona sebep olur. Egzersiz kas dokunun kanlanmasını
artırır,kemiğin enine büyümesin, etkiler ve yoğunluğunu artırır . Sporsal
aktiviteler kas büyümesine etkisi hem iskelet kası hem de kardiak kasının
kütlesel artışı şeklinde değer bulur. Fiziksel olarak aktif olan çocuklar pasif
olan çocuklardan daha az yağlı vücut kütlesine sahip olurlar. Neumann’a göre ;
sporcularda olgunlaşma fiziki yönden daha erken olmaktadır. Fakat bunun olumsuz
bir yönü yoktur. Ancak unutulmaması gereken konu yüklenmenin içeriği ve dozunun
doğru seçilmesidir.
Koordinatif ve teknik-motorik becerilerin ön plana çıktığı sporlarda spor
öğretimi ve eğitim okul eğitiminin başladığı devre olan 7-8 yaşlarında
başlanır. Bu dönem sevdirme ve kaba olarak öğretim devresi olarak “genel
eğitim” ( çok yönlü eğitim )verilir. İlk performans devresi olarak 11- 13
yaşları “gelişim devresi ve ilk performans antrenmanları” , 14- 16 yaşları
arası “verim antrenmanları” ve 17 yaşından sonra “üst düzey verim antrenmanı”
verilir. Burada dikkat edilecek nokta , 7-8 yaş “genel eğitim” ( çok
yönlü eğitim ) devresinde büyükler gibi özellik taşıyan müsabaka periyodu yer
almaz. Yıl boyunca 6-9 aylık çok yönlü temel eğitim olarak hareket
öğretimi,teknik eğitim ve koordinasyon çalışmaları verilir.
Çocuklarda Motorik
Gelişimin En Üst Seviyede Olduğu Devreler
Fizyo-motorik
Değerler
|
Yaşlar
|
Kuvvet
a- Temel kuvvet
16-23
yaş
b- Çabuk
kuvvet
14- 16 yaş
c- Kuvvette
dayanıklılık
16- sonrası
Hareket genişliği (esneklik
)
7-12 yaş (ilk okul
devresi ) (max.8-9 yaş)
Sürat
6- 13 yaş ( max. 9 yaş)
Beceri
6-16 yaş
Teknik öğrertimi ve eğitimi
a- Kavrama aşaması
(Cognitive )
6- 9 yaş
b-Düzenleme aşaması
(Associative )
10-12 yaş
c- Otomatikleşme aşaması
(Automatisation) 13-17 yaş
Denge
Yaşla birlikte doğrusal
olarak gelişir
|
Çocuklarda Antrenman
Amaçlarının sırası ve Etkileşimi:
Eğitim aşaması ile birlikte antrenmanın
amaçlarını içeren tablo
Yaşlar
|
Aşama
|
6-9
|
1. Eğitim Aşaması = Temel Eğitim = Çok
Yönlü Eğitim
|
10-13
|
2. Eğitim Aşaması=Spor Türüne
= Özgü Gelişim Antrenmanı
|
14-17
|
3. Eğitim Aşaması= Gelişim Antrenmanı
=Kondisyonel Verim Yeteneğini Artırma Ve Performans Eğitimi
|
18 ve üstü
|
Üst Düzey Verim Antrenmanı
|
Çocuk
Yaşta Antrenmana Başlamak İçin Nedenler:
İlk ve ortaokul çağındaki çocukların
haftada 30-35 saat TV seyrettikleri hesaplanmaktadır.Çocuğun ruhuna aykırı olan
bu durum fiziksel ve ruhsal gelişmeyi de olumsuz etkilenmekte ve yetişkin
dönemde sedanter bir hayat tarzının seçilmesine sebep olmaktadır. Sağlıklı bir
çocuk fiziksel etkinliklerden yoksun bırakılır ve yeterli hareket etmesi
engellenirse psikomotor gelişimi zarara uğrar ve buna bağlı olarak okuldaki
başarı oranı düşer. Fransa’da yapılan bir araştırmada ders saatleri azaltılıp
spor yaptıran grup öğrencilerinin başarı oranı %89 iken, eski programa göre
eğitim yapan grupta bu oran %60’ta kalmıştır.
Eğitim bakımında olduğu kadar, sporsal verimin niteliği ve düzeyi bakımından da
antrenmana erken yaşlarda başlamayı öngören ( karşıt görüşlere rağmen) bir dizi
gerekçe sayılabilir
Çocuklara
yönelik antrenmanın üst düzeyde verim geliştirmedeki önemini belirten bazı
görüşler:
-Çocuklarda
spor için olan öğrenme motivasyonları ve verim motivasyonu geliştirilmezse,üst
düzeyde güç geliştirmeye uygun yaşlara gelindiğinde insanın kendini spora
adaması söz konusu olamaz.
-
Temel teknikler yanlış ve kontrolsüz olarak öğrenilirse, yanlış hareket
biçimleri ortaya çıkar, buda sporcuyu strese sokar, sporcu kendine özgüveni
kaybeder. Daha sonra bu yanlışları düzeltmekse çok zor olur. Spor, çocuğun
büyümesinde, olgunlaşmasında bilişsel gelişiminde ve sosyalleşmesinde önemli
rol oynayacağı için onun hayatına erken yaşlarda girmelidir. Spor
eğitiminin erken yaşlarda başlatılmasının yukarıda sayılan nedenlerine ek
olarak şu konuları da sayabiliriz.
-
Üst düzeyde verimlilik yaşının ulusal ve uluslararası organizasyonlarda erken
yaşlara kaydırılması.
-
Bir çok ülkede çocuklar için de turnuvaların düzenlenmesi, bu yarışmalara
hazırlıklı gidilmesi isteği.
-
Küçük yaşta belli bir spora yönelme ve bu spor dalında üstün başarılar
sergilemesi konusunda çocuğun yakın çevresinin isteği: ( çoğu kez kendileri
için prestij sağlaması amacıyla)
-
Hırslı ana-babaların kendi başarı duygularını tatmin etmek için çocuklarını
yıldız sporcu olmaya zorlamaları.
Yukarıdaki
nedenlerden bir kısmı”Çocuk dışı” olarak karakterize edilebilir. Bunlar
çocuklarını isteklerinden çok çevresinin başarı gereksinimiyle uyuşmaktadır.
Bu gün
ulusal ve uluslar arası düzeyde başarıya ulaşmada aşağıdaki özellikleri taşıyan
ve belli aşamaları zamanında bilimsel çalışmalar ışığında geçirmiş sporcular
elde edebilir.
Yaptığı
spor çeşidi için fizyolojik ve psikolojik özellikleri uygun olmak
O
spor dalı için eksiksiz bir fiziğe uygun kas tipine sahip olmak.
Gerekli
psikolojik ve moral özelliğine sahip olmak
Sporcu
mümkün olan en küçük yaşta ve spor dalı için ön görülen yaş da başlamak.
Seçtiği
sporun teknik ve taktiğine iyice sahip olmak.
Uzun
yıllar sistemli planlı ve usanmadan hazırlıklarını eksiksiz olarak
yapmak. Ortaya çıkabilecek eksiklikleri gidermek.
Uzun
yıllar o spor dalı için gerekli müsabaka deneyimi almak
Özellikle
bireysel sporlarda haftada sayıca çok yani daha sık antrenman yapmak. Spor
dalının gerektirdiği antrenmanı yapmak.
Çocuk
ve Genç Antrenmanı Amacı ve İçeriği
Çocuk
ve genç antrenmanın amacı, antrenman bilimi ve pedagojik araçlarla sportif
performans gelişimini sağlamaktır. Söz konusu sportif başarı gelişimi, belli
kurallara uygun olarak gerçekleşir.Yani sistematik bir başarı gelişiminin
gerçekleşmesini sağlayan, birbirini takip eden antrenman amaçlarının “kurallı”
ve sıra dışı olduğu söylenebilir. Bunu aşağıdaki örnekle açıklayacağız.
Eğere bir kimse yüzücü olmak istiyorsa, önce
suda güvenliğini sağlamayı, su üstünde durmayı, suda hareket etmeyi genel
olarak öğrenir. Ondan sonra krawl (kulaç) tekniğinin ve dönme, çıkış gibi başka
konulara ait tekniklerin kaba şeklini öğrenir. Ayrıca genel bir dayanıklılık
edinir. Bundan sonraki amaç, hassas koordinasyonu sağlamaya yöneliktir. Eğer
teknik hassas koordineli bir şekilde beceriliyorsa, sıra yüzme süratini
artırmaya gelir.Oluşturulan bu temel üzerine daha sonra süratle devamlılığı ve
yüksek tempo eğitimi verilebilir. Bundan sonra antrenman yüklenmeleri artık
sistematik olarak arttırılabilir. Bu amaçlar böyle devam eder.
Antrenmana
başlama yaşı bireysel olarak farklılık gösterdiği için ve her bir spor dalında
teknik becerilere ve kondisyonel yeteneklere yönelik beklentiler birbirinden
önemli ölçüde farklılık gösterdiği için, açıklandığı üzere birbirini takip eden
eğitim amaçlarının yaştan göreceli olarak bağımsız olduğu sonucuna
ulaşılmaktadır. Bu tür düşüncelerin sonucunda antrenman bilimine düşen görev,
genel olarak geçerli bir sportif başarı gelişimi modeli tasarlamaktır.
Bunu gerçekleştirebilmek içinde sistematik başarı
gelişiminde bilinmesi gereken konuları göz önünde bulundurmak gerekir. Bu
konuları şöyle sıralamak mümkündür.
-
Her bir spor dalında, sistematik antrenmana ( branşa özgü) farklı yaşlarda
başlanılmaktadır. ( örneğin artistik patende çoğunlukla atletizmden çok daha
erken yaşlarda başlanır)
-
Yüksek başarı yaşının başladığı yaş döneminde, bir spor dalından diğerine
farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar, her bir spor dalında başarıyı
belirleyici faktörlerin antrenmana olan etkisi sonucu ortaya çıkar.Her spor
dalında eğitim aşamaları belirlenirken, öncelikle spor dalına özgü yüksek
başarı yaşının bulunduğu yaş dönemi araştırılır. Daha sonra yaş döneminden 8-10
yıl geriye doğru hesaplanarak eğitim aşamalarına geçilir.Güreşte Hamza
Yerlikaya’nın 17 yaşında şampiyon olduğu göz önüne alınırsa 10 yıl geri
gittiğimizde 7 yaşında güreşe başlanabilir.
Çocuk
ve gençlerde antrenman özelliği:
Çocuk ve genç antrenmanı büyüklere yönelik antrenmanlardan ayıran önemli
üç özellik vardır:
Aşamalı olarak değişen amaçları vardır.
Gelişimin ve ergenleşmenin özelliklerine uyum
gösterir.
Antrenman biliminin öngördüğü periyotlaşmadan
ziyade okulun ve spor dışındaki eğitimin gerektirdiği yönde periyotlara
sahiptir.
Yetişkinlerin antrenmanı karşısında
çocukların antrenmanı aşağıdaki şartlara bağlıdır;
-
Boy ve ağırlık azlığı sebebiyle çocuktaki daha düşük performans yeteneği;
Çocuğun enerji cirosu yetişkinlerden
farklıdır.
Çocuklarda eksik hareket uyumları daha fazla
enerji harcamasını gerektirir.
Kemik ve kıkırdağın büyüme aşamasında sınırlı
bir yüklenilebilirlik söz konusudur.
Çocuğun antrenmanında aşağıdaki Özelliklere
dikkat edilmelidir:
Küçük
çocuklar: (2-6 yaş arası):
Yürümek
koşmak gibi basit motorik yeteneklerin gelişimi, yakalamak ve belirli yere
gitmek gibi basit koordinatif yeteneklerin takviye edilmesi gerekir.Belin
düzgün duruşu için gövde gerici alıştırmalar yapılır.
Çocuklar: (5-9 yaş):
Bu
yaşlarda ekstremite büyümesi gövde büyümesinden daha orantılıdır.Bu arada
kas,kıkırdak ve kemik büyümeleri arasında acık bir oransızlık ortaya
çıkar.Büyüyen kemik ve kıkırdak kuvvet ve ağırlık yüklenmesi karşısında
çok hassastır.Çünkü kalp dolaşım ve solunum sistemi organları
büyümekte ve bununla maksimal oksijen alımı yükselmektedir.Dayanıklılık faaliyeti
yükselme yeteneğindedir.Bu yaşlarda geçerli antrenman şartları eklem ve omurga
hareketliliği için (esneklik ve koordinasyon) gösterilir.Dayanıklılık
çalışmaları iyi tolere edilir.
Puperte
öncesi aşama( Kızlar 9-10 erkekler 10-11 yaş):
Genişlik
artışına karşılık uzunluğuna büyüme yavaşlar.Kuvvet faaliyetleri artışı
mümkündür.Kalp büyüklüğü de bu yaşlarda artar. Öyleki dayanıklılık faaliyeti
için gerekli şartlar sağlanır. Kritik kalp büyüklüğüne erişilmesi tehlikesi
azdır. Çünkü genç organizma henüz çalışmalarda yorgunluğa karşı zamanında
kendini korur.Buna karşılık yüksek yüklenmeler altında kalp ritim
rahatsızlıkları ortaya çıkabilir.Bu yaş gruplarında en fazla koordinasyon
geliştirilebilir.Bununla birlikte sürat ve kuvvette antrene edilebilir.Kendi
vücut ağırlığı ile çalışılan kuvvet antrenmanında tehlike ortaya çıkmaz.Yabancı
ağırlık yüklemelerde basit teknikler uygulanır.Dayanıklılık performansı oyunsal
formda iyi antrene edilebilir. Antrenmanın kesilmesi şu durumlarda düşünülür:
-Yüklenmeden
sonra bir saat iştahsızlık oluyorsa
-Yüklenme
esnasında konuşma zorluğu çekiliyorsa
-Kısa
dinlenme aralığından sonra aynı faaliyet tekrar yapılamıyorsa
-Normal
ağırlıktaki bir çocukta ağırlık kaybı belirlenirse.
Ateşli
hastalıklardan sonra bu yaş periyotlarında 2-4 hafta arası antrenmana ara
verilmesi doktor tavsiyesiyle uygulanmalıdır.
Birinci
puperte aşaması ( Kızlar 11-12 erkekler 12-15 yaş);
Bu
yaşlarda dış vücut değişikliklerinin yanında hormonsal şartlara bağlı büyük bir
kas büyümesi sağlanır. Öyle ki, beslenme ölçüsü artırılmış protein alımı ile
düşünülür. Kas kuvveti, kıkırdak ve kemik teşekkülü arasındaki oransızlık
tekrar ortaya çıkar. Öyle ki, artırılmış kuvvet antrenmanı büyüme bölgelerine
zararlı olabilir. Koordinasyon-sürat ve dayanıklılık antrenmanı öncelikli
olarak yapılmalıdır. Yüksek longitüdinal ( vücudun uzun ekseni yönünde veya bu
eksene paralel seyreden) bükülmeyle ilgili spor türlerinden kaçınılmalı;
örneğin trambolin ve suya atlamada frenleyici etki yapar. Kürek gibi sırtı çok
çalıştırıcı spor türleri de uygun değildir.
İkinci
puperte aşaması ( Kızlar 12-14 erkekler 15-16 yaş;
Bu
yaşlarda omuz kalça genişliği şekillenir.Kasların gelişmesi yanında kıkırdak ve
kemiklerin yüklenilebilirlik kapasitesi ve büyüme oranının sağlamlaştırılması
söz konusudur. Yükseltilmiş kuvvet yüklenmesi mümkün olur.
İlgi ve
ihtiyaçları
1-Vücut gelişimi ve güzelliği konusunda
duyarlı ve özentilidir
2-Oyun ve spor etkinlikleri ilgi alanının
merkezidir.Başarılı olmak için çaba gösterir . Başarılı sporcuları önemli bir
kişi olarak görür ve adlarıyla tanır .
3-Erkek çocuklar kuvvet ve cesaret isteyen
yarışmalı etkinliklerden hoşlanır.
4-Takım oyunlarına ilgi fazladır.
5-Çok enerji harcadıkları için ,yetişkinlere
yakın kaloriye ihtiyaçları vardır.
6-Yeterli dinlenme ve beslenmeleri
gerekir(10-11 saat uyku)
7-Sürekli bir öğrenme açlığı duyar.
8-Zamanın büyük bir kısmını arkadaşları ile
dışarıda ve oynayarak geçirmek ister.
9-Büyüklerden anlayış ilgi bekler.
10-Ritmik etkinliklerde yaratıcıdır.Yeteneklerin
sergilemekten büyük mutluluk duyar.
Beden
Eğitimi Uygulamaları
1-Tüm kas ve eklemler için
:hareketlilik,.beceriklilik ,çabukluk ve dengeleştirici hareketler .
2-Ritmik ve müzikli hareketler.
3-Eğlenceleri grup yarışmaları.
4-Spor tekniğine yönelik başlangıç
çalışmaları
5-Duruş bozukluklarını düzeltici değerdeki
çalışmalar.
6-Aktiviteler açık havada yapılmayı
çalışılmalı.
7-Faaliyetlerin sonunda çocukların
dinlenmelerini sağlanmalı .
Özel
Hazırlık Devresi (10-12)
Gelişim
Özellikleri
1-Organlar ve sistemleri arasında uyum
sağlanmıştır .
2-Hareketleri Doğru ve çabuk kavrar ,sportif
etkinliklerde verimlilik dönemidir
3-Dikkati büyüklerinkine yakın sürelidir.
4-Kendine güvenir.
5-Öğrenme isteği çok yüksektir
6-Eleştiriye açıktır.
İlgi ve
ihtiyaçları
1-Bir önceki yaş gurubuna oranla
ilgileri daha gerçekçi bir boyut kazanır .
2-Enerji tüketimi üst düzeydedir.Bu nedenle
iyi beslenme ve dinlenmeye ihtiyaç duyar.
3-Grup içindeki faaliyetlerden ve liderlikten
hoşlanır.
Beden
Eğitimi Uygulamaları
1-Çabukluk,beceriklilik ve hareket gelişimine
yönelik çalışmalar.
2-Bileşik ve bağlantılı hareket serileri.
3-Becerilerin sergileyebileceği
,eğlenceli takım oyun ve yarışmalar.
4-Ritim ve tempo çalışmaları.
5-Açık hava etkinlikleri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder