28 Eylül 2013 Cumartesi

Enerji sistemleri ve sürat

ENERJİ SİSTEMLERİ VE SÜRAT
            Yarışma  ve antrenman boyunca  fiziksel ve zihinsel  faaliyetlerin sürdürülebilmesi için enerji bir zorunluluktur. Her türlü hareket bir enerji kaynağına gereksinim duyar ve enerjisiz hareket meydana gelemez. Ne enerjisiz hareket ne de hareketsiz enerji söz konusu olabilir.
              Enerji besinlerin parçalanıp sindirilmesiyle elde edilir. Yüksek enerji meydana getiren ATP (Adonezintrifosfat) kas hücrelerinde depo edilirler. ATP' siz kas kasılmaları meydana gelemez. Besin maddelerinin parçalanarak enerji meydana çıkarması her zaman ATP'nin tekrardan sentezine yardımcı olur. ATP, 1 molekül adonezin 3 molekül fosfat içermektedir.
              İlk olarak kas kasılması için gerekli olan enerji ATP'nin ADP + P'ye çevrilerek enerji açığa çıkarmasıyla elde edilir. ADP, adonezindifosfat anlamına gelmektedir. Üç fosfatlı ATP'den bir fosfat ayrışarak ADP  meydana gelir. ATP depoları kaslarda sınırlıdır. Süratin devam ettirilebilmesi için ATP'nin tekrardan sentezine gereksinim vardır. Egzersiz ve fiziksel aktivitenin çeşidine göre ATP'nin 2 değişik enerji yollarından yeniden sentezi yapılır. Genel olarak bu üç büyük enerji sistemi şunlardır.
              1) ANAEROBİK ALAKTİK SİSTEM (ATP-CP SİSTEMİ)
              2) ANAEROBİK LAKTİK SİSTEM (LAKTİK ASİT SİSTEMİ)
              Anaerobik alaktik ve anaerobik laktik sistem de (ilk iki sistem) ATP'nin yenilenmesi oksijenin yokluğunda gerçekleşir. Bu yüzden bu iki sisteme ANAEROBİK SİSTEM diyebiliriz.

Dayanıklılığı Geliştiren Antrenman Yöntemleri



Dayanıklılık kavramının gelişmesi ile birlikte uygulanacak antrenman modelinde de değişik metodik yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Aslında bu yaklaşım, dayanıklılık kavramının farklı fizyolojik olayları bünyesinde toplamasından ileri gelmektedir. Dayanıklılık sadece bir kimsenin yorgunluğunun üstesinden gelmek zorunda olduğu antrenman vasıtasıyla geliştirilebilir. Böyle şartlar altında, organizma antrenmanın ihtiyacına adapte olmaktadır. Adaptasyonun herhangi bir derecesi dayanıklılıktaki gelişme şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Futbolun Fizyolojisi

 
Futbol; geniş bir oyun alanında çok sayıda oyuncunun katılımı ile oyun kuralları gereği belirlenmiş bir alan içinde sonucun kalelere atılan ya da yenilen gollerle belirlendiği, dünyada en geniş çapta oynanan, oyuncuların teknik, taktik ve fiziksel yeteneklerini geliştirmeye ihtiyaç duydukları yüksek yoğunluktaki bir fiziksel aktivitedir.

Futbol, dünyanın en popüler sporu olarak bilinmektedir. Bu nedenle günümüzde yapılan spor dalları arasındaki futbol çok önemli bir yere sahiptir. Milyonlarca kişi sporcu olarak, çok daha fazla sayıdaki kişi de seyirci olarak futbol sporuna katılmaktadır. Oynayanlar ve seyredenler ile birlikte çalıştıran ve yardımcı elemanları ile futbol oyunu bir endüstri haline dönüşmüştür. Son zamanlarda futbol endüstrisi, çok yüksek standarttaki oyuncular için profesyonel bir meslek olarak futbolun cazibesini artırmıştır. Futbolcular yüksek standartlardaki rekabet için futbol oyununun gerekliliklerine uyum sağlamalıdır.

Birçok profesyonel futbolcu için her yılın 8-10 aylık dönemi müsabaka sezonudur. Eğer oyuncular hem ulusal hem de uluslararası turnuvalara katılan en üst ulusal kulüplerde mücadele ediyorlarsa, her yıl ortalama olarak 60 maç oynayabilirler. Genellikle oyunculara resmi maçların olmadığı 2-4 ay verilmektedir.

Futbolcuların başarıları ve verimlilikleri birçok faktöre bağlıdır. Profesyonel bir futbolcunun ideal olarak maç esnasındaki yüksek seviyedeki bir yoğunluğu devam ettirebilmesi gerekmektedir. Futbol, birbirinden farklı olarak art arda düzensiz aralıklarla yapılan hareketlerin sporcuların aerobik, anaerobik, kuvvet, güç, koordinasyon, sürat gibi birçok özelliğini etkilemektedir. Bu yüzden teknik ve taktik antrenmanların yanında aerobik güç, anaerobik güç, dayanıklılık, sürat, vücut yağ oranı, esneklik, kondisyon ve beceri gibi kapasiteler futbolcuların başarılarını etkileyen özellikler olarak bilinmektedir. Bu kapasiteler aynı zamanda maç oyunları kullanılarak antrene edilirse, fiziksel yük ve antrenman zamanının fazlasıyla etkili bir kullanımı olabilecektir.