8 Ekim 2013 Salı

Isınma ve Kondisyonel Yeteneklerin Gelişimi


Isınma
Bir yarışma veya antrenman öncesinde, o yarışma ve antrenmanın gerektirdiği en iyi performansı gerçekleştirebilmek için yapılan fiziksel ve zihinsel etkinlikler (saha çalışmalarını kolayca uygulama, kendine güven)  tümüne “ISINMA” denir. Isınma; düz koşu, eklem bölgelerinin (resim 1) hareketliliği (toplu ve topsuz) ve esneklik çalışmalarını (kas ve eklem hareketliliği, hareketleri geniş açıda uygulama çalışmaları ) içermelidir.
Düz Koşu: Isınmanın başında organizmayı uyarabilmek amacıyla yapılan hafif tempo koşulardır.(Top ile uygulanabilir) Bu çalışma 3 dk.  Olmalıdır. 3 dk’nın sonunda eklem hareketliliğine geçmeden önce eklem bölgelerine yönelik gerdirmeler yapılmalıdır.(örnek: öne bükülme, parmak ucunda yükselmek, ayaklar yana açık bileklere uzanmak)  esneklik çalışmasından sonra 10 dk. Oyunsal formda ısınma yaptırılmalıdır.
Eklem Hareketliliği: Maç veya antrenman öncesi eklem bölgelerine yönelik çalışmalardır. Bunlar kol çevirmeler, hafif diz çekmeler, yana dönük koşular, sağa sola ufak sıçramalar, vb. hareketlerdir

28 Eylül 2013 Cumartesi

Enerji sistemleri ve sürat

ENERJİ SİSTEMLERİ VE SÜRAT
            Yarışma  ve antrenman boyunca  fiziksel ve zihinsel  faaliyetlerin sürdürülebilmesi için enerji bir zorunluluktur. Her türlü hareket bir enerji kaynağına gereksinim duyar ve enerjisiz hareket meydana gelemez. Ne enerjisiz hareket ne de hareketsiz enerji söz konusu olabilir.
              Enerji besinlerin parçalanıp sindirilmesiyle elde edilir. Yüksek enerji meydana getiren ATP (Adonezintrifosfat) kas hücrelerinde depo edilirler. ATP' siz kas kasılmaları meydana gelemez. Besin maddelerinin parçalanarak enerji meydana çıkarması her zaman ATP'nin tekrardan sentezine yardımcı olur. ATP, 1 molekül adonezin 3 molekül fosfat içermektedir.
              İlk olarak kas kasılması için gerekli olan enerji ATP'nin ADP + P'ye çevrilerek enerji açığa çıkarmasıyla elde edilir. ADP, adonezindifosfat anlamına gelmektedir. Üç fosfatlı ATP'den bir fosfat ayrışarak ADP  meydana gelir. ATP depoları kaslarda sınırlıdır. Süratin devam ettirilebilmesi için ATP'nin tekrardan sentezine gereksinim vardır. Egzersiz ve fiziksel aktivitenin çeşidine göre ATP'nin 2 değişik enerji yollarından yeniden sentezi yapılır. Genel olarak bu üç büyük enerji sistemi şunlardır.
              1) ANAEROBİK ALAKTİK SİSTEM (ATP-CP SİSTEMİ)
              2) ANAEROBİK LAKTİK SİSTEM (LAKTİK ASİT SİSTEMİ)
              Anaerobik alaktik ve anaerobik laktik sistem de (ilk iki sistem) ATP'nin yenilenmesi oksijenin yokluğunda gerçekleşir. Bu yüzden bu iki sisteme ANAEROBİK SİSTEM diyebiliriz.

Dayanıklılığı Geliştiren Antrenman Yöntemleri



Dayanıklılık kavramının gelişmesi ile birlikte uygulanacak antrenman modelinde de değişik metodik yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Aslında bu yaklaşım, dayanıklılık kavramının farklı fizyolojik olayları bünyesinde toplamasından ileri gelmektedir. Dayanıklılık sadece bir kimsenin yorgunluğunun üstesinden gelmek zorunda olduğu antrenman vasıtasıyla geliştirilebilir. Böyle şartlar altında, organizma antrenmanın ihtiyacına adapte olmaktadır. Adaptasyonun herhangi bir derecesi dayanıklılıktaki gelişme şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Futbolun Fizyolojisi

 
Futbol; geniş bir oyun alanında çok sayıda oyuncunun katılımı ile oyun kuralları gereği belirlenmiş bir alan içinde sonucun kalelere atılan ya da yenilen gollerle belirlendiği, dünyada en geniş çapta oynanan, oyuncuların teknik, taktik ve fiziksel yeteneklerini geliştirmeye ihtiyaç duydukları yüksek yoğunluktaki bir fiziksel aktivitedir.

Futbol, dünyanın en popüler sporu olarak bilinmektedir. Bu nedenle günümüzde yapılan spor dalları arasındaki futbol çok önemli bir yere sahiptir. Milyonlarca kişi sporcu olarak, çok daha fazla sayıdaki kişi de seyirci olarak futbol sporuna katılmaktadır. Oynayanlar ve seyredenler ile birlikte çalıştıran ve yardımcı elemanları ile futbol oyunu bir endüstri haline dönüşmüştür. Son zamanlarda futbol endüstrisi, çok yüksek standarttaki oyuncular için profesyonel bir meslek olarak futbolun cazibesini artırmıştır. Futbolcular yüksek standartlardaki rekabet için futbol oyununun gerekliliklerine uyum sağlamalıdır.

Birçok profesyonel futbolcu için her yılın 8-10 aylık dönemi müsabaka sezonudur. Eğer oyuncular hem ulusal hem de uluslararası turnuvalara katılan en üst ulusal kulüplerde mücadele ediyorlarsa, her yıl ortalama olarak 60 maç oynayabilirler. Genellikle oyunculara resmi maçların olmadığı 2-4 ay verilmektedir.

Futbolcuların başarıları ve verimlilikleri birçok faktöre bağlıdır. Profesyonel bir futbolcunun ideal olarak maç esnasındaki yüksek seviyedeki bir yoğunluğu devam ettirebilmesi gerekmektedir. Futbol, birbirinden farklı olarak art arda düzensiz aralıklarla yapılan hareketlerin sporcuların aerobik, anaerobik, kuvvet, güç, koordinasyon, sürat gibi birçok özelliğini etkilemektedir. Bu yüzden teknik ve taktik antrenmanların yanında aerobik güç, anaerobik güç, dayanıklılık, sürat, vücut yağ oranı, esneklik, kondisyon ve beceri gibi kapasiteler futbolcuların başarılarını etkileyen özellikler olarak bilinmektedir. Bu kapasiteler aynı zamanda maç oyunları kullanılarak antrene edilirse, fiziksel yük ve antrenman zamanının fazlasıyla etkili bir kullanımı olabilecektir.

4 Ağustos 2013 Pazar

DAYANIKLILIK ANTRENMANININ TEORİ VE UYGULAMASI


            Bilimsel açıdan, elit seviyedeki verim sporcusunun antrenmanlarında sistematik programlar başlıca etkendir. Bu programlamalar içinde uygulanan egzersizlerin bir kısmı vücut fonksiyonlarından artışa yol açarken, bir kısımda azalmaya yol açabilir (Bu azalma uygulanan egzersizin geliştirdiği fonksiyonun yanı sıra bazı fonksiyonların azalması, örneğin; Dayanıklılık çalışmalarının artmasının sürat özelliğini azaltması gibi) (36).

Genel olarak dayanıklılık motorsal vö bireysel karekter ile ilgili bir yetidir. Bu yetinin kalitesi kalp-dolaşım sistemi, solunum sistemi, sinir sistemi ve psikolojik etkenlerle belirlenir. Bundan dolayı dayanıklılık vücudun karşı direnç yetişidir. Yorgunluk bu şekilde ortaya çıkar. Yapılan aktivite aynı şiddet içinde giderek zorlaşır ve sonuçta olanaksızlasın
Dayanıklılık organizmanın belirli istekler ve yüklenmeler altında çeşidi şekillerde çalıştırılmasının sonucudur. Bu durum kendisini bir taraftan yorgunluğa karşı uzun süreli yük altında direnç yetisinde, diğer taraftan yüklenme sonrası organizmaran çok çabuk normale dönme yetisi ile kendini gösterir.
Dayanıklılık sınırlı değildir. Spor bilminde tanımlanan çeşidi dayanıklılık parametreleri ve kendi aralarındaki ilişkiler aşağıda sunulmuştur.
 

 

Kuvvet Antrenmanı Programlama Temel Prensipleri




Kuvvet Antrenmanı Programlama Temel Prensipleri

Branşa Özgülülük
Sınırsal Yüklenme
Giderek Artan Yüklenme

KUVVET ANTRENMANI PROGRAMI DİZAYN ETMEDE ELE ALINACAKLAR

İhtiyaç analizi
Akut program değişkenleri
Organizasyon el ve yöntemsel değişkenler

İHTİYAÇ ANALİZİ
Hem bireyin hem de spor dalının ihtiyaçları tespit edilmesi gerekir. 

Spor Dalına Özgü Egzersiz Analizi
Spesifik olarak kullanılan;
  • Kaslar
  • Eklemler
  • Kasılma tipi
  • İhtiyaç olan yükler
  • Biyomekanik analiz

Spor Dalına Özgü Kullanılan Metabolizma
  • ATP-CP
  • Anaerobik glikoliz
  • Aerobik

Sakatlığın Engellenmesi
  • Kas dengesi
  • Yaygın sakatlık bölgesi
  • Önceki sakatlıklar

Oyuncunun Kuvvet Antrenman Geçmişi
  • Deneyimsiz, orta, deneyimli

Egzersiz organizasyonu
  • Mevcut donanım
  • Antrenman için zamanın kullanımı

Oyuncunun Kuvvet Antrenman Geçmişi
  • Deneyimsiz, orta, deneyimli

Egzersiz organizasyonu
  • Mevcut donanım
  • Antrenman için zamanın kullanımı

31 Temmuz 2013 Çarşamba

L CARNİTİNE NEDİR ?


L-Carnitine ve Enerji Üretimi
L-Carnitine?in başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır. Aynı bir forklift gibi yağları kaldırır ve vücudumuzun yağları yaktığı mitokondri adlı yerlere bırakır. Enerji sağlanması ve kullanımındaki diğer rolleri ile maksimum enerji ve maksimum sağlık için gereklidir.
L- Carnitine, vücudumuza giren besinlerin enerjiye çevrilmesinde önemli rol oynayan bir besin maddesidir. L-Carnitine vücutta oynadığı rol dolayısıyla vitaminlere benzetilse de vücudumuzda da düşük miktarda üretilebildiği için vitaminler sınıfında yer almamaktadır. L-Carnitine?in başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır. Aynı bir forklift gibi yağları kaldırır ve vücudumuzun yağları yaktığı mitokondri adlı yerlere bırakır. Enerji sağlanması ve kullanımındaki diğer rolleri ile maksimum enerji ve maksimum sağlık için gereklidir (2).

30 Temmuz 2013 Salı

TESTLER

20 Metre Mekik Testi

Amaç
Sporcunun maksimum oksijen miktarının (VO2 maks) geliştirilmesi ve takip edilmesi.

Gerekli Malzemeler

             Düz ve kaygan olmayan zemin, uzunluğu en az 20 metre
             30 metrelik şerit metre
             Koniler ile işaretleme
             Mekik Testi programı, ses kaset veya CD
             Bilsayar, CD Player Teyp veya CD çalar
             Kayıt yaprak
Testin Uygulanışı

Test 23 seviyeden oluşmaktadır.Her bir seviye yaklaşık bir dakika sürer oluşmaktadır. testde başlangıç hızı 8.5km/hr ve her düzeyde 0.5km/hr  artış olur. başlangıçta 3 bip sesi duyulur. sonraki düzeylerde tek bir bip sesi duyulur.

             Konilerle 20 metrelik bölüm ve 2 mt dışına birer koni daha koyulur.
             Sporcu teste başlamadan önce ısınma ve dinamik germe egzersizlerini yapar.

o             her sporcunun 20 mt koşu alanını sonuna 1-2 mt alan gerekir.

o             Eğer 20 mt yi tamamlarsa bip sesi geldikten sonra başlar. 20 mt yi tamamlamadan bip sesi gelirse koşuyu bırakmadan 20 mt yi tamamlayıp yine devam eder.
o             eğer sporcu 2-3 kez bip sesinden önce 20 mt yi katedememiş ise başarısız sayılır ve testi tamamlar.

o             Sporcu testi tamamlayınca düzeyi ve sayısı kagıda yazılır.
o             Sporcu testi tamamladıktan sonra soğuma ve statik germe egzersizleri yapar.

29 Temmuz 2013 Pazartesi

ANTRENMAN SİSTEMLERİ

Sağlık Problemleri Yaşanmaması ve Çalışmalardan Verim Alınabilmesi için Uyulması Gereken Kurallar

1- Antrenmana başlayacak kişilerin herhangi bir sağlık problemi ile karşılaşmaması için tıbbi kontrolden geçmesi gereklidir.

2- Ağırlık antrenmanlarında doğru teknik uygulanmalıdır.

3- Kuvvet antrenmanlarına başlamadan önce kendi vücut ağırlığı ile ve ufak ağırlıklarla bütün kas gruplarına yönelik, tendonları ve bağları kuvvetlendirici antrenmanlar yapılmalıdır.

4- Antrenmanlar, ilk olarak geniş kas gruplarını (bacak, sırt, göğüs, omuz) daha sonra küçük kas gruplarını (triceps, biceps) çalıştıracak şekilde olmalıdır. Sebebi; Geniş kas gruplarını çalıştıran egzersiz vücudu stabilize etmek için küçük kas gruplarınıda devreye sokar. Eğer bu küçük kas grupları erkenden yorulursa, geniş kasları çalıştırmak için gereken kuvvet yeterince uygulanmaz ve çalışma sırasında istenilen verim elde edilemez.

5- Ağırlık kaldırılırken nefes tutulmamalıdır. Nefes tutulduğunda kan basıncı yükselmez, vücudunuzun enerji harcarken kullandığı oksijen miktarını kısıtlar. Bu sebepten; her egzersiz sırasında, yüke binildiğinde nefes verilir ve yükü boşaltırken nefes alınır.

6- Her setten sonra kaslar diğer sete geçmeden önce bir süre dinlendirilmelidir. Dinlenmede kaslar bir sonraki çalışmaya hazır vaziyette girer.

7- Kaslar yalnız çalışırken gelişmez. Kaslar dinlenirken de gelişirler. Ağırlık antrenmanı sonrası kasların kendilerini tamir etmeleri ve gelişebilmeleri için zamana ihtiyaçları vardır. Bu gelişimler kasların en az 48 saatlik dinlenmeye terk edilmesinde ortaya çıkar. Vücuda gelişmesi için yeterli zamanı verebilmek için antremanları iki günde bir olacak şekilde (Pazartesi, Çarşamba, Cuma v.b.) programlanması gerekir.

8- Çalışmaların takibini yapmak çok önemlidir. Sonuçları görmenin en iyi yolu her antrenmanda antrenman detayının (ne kadar ağırlık, kaç set veya kaç tekrar v.b.) kaydedilmesidir.

9- Kuvvet antrenmanına başlamadan önce iyi bir ısınma (koşu), germe ve açma (stretching) hareketleri, ön hafif yükleme yapıldıktan sonra çalışmalara başlanmalıdır.

10- Antrenmanın başında, set aralarında ve antrenman sonunda muhakkak germe ve açma (stretching) hareketleri yapılmalıdır.

11- Çalışmaların başında muhakkak maksimal testlerin yapılması gereklidir. 8 - 10 antrenman sonunda (yaklaşık ayda 1 kez) testler tekrarlanıp program yeniden düzenlenmelidir.

12- Geliştirmek istenilen kuvvet türüne uygun antrenman programı seçilmelidir.

13- Antrenmanda uygulanan çalışmaların tümünde çeşitlilik ve çok yönlülük olmalıdır. Çalışmalarda tek düzelik olmamalıdır.

14- Sinir kas sisteminin reaksiyon yeteneğini yükseltmek için yüklenmelerde oran olarak değişiklik yapılmalıdır.

 

TAKIM SEVK VE İDARESİ


    " Seep PİONTEK " (Danimarka ve Türkiye Eski Futbol Milli Takım Teknik Direktörü)






Takımın Sevk ve idaresinde öncelikle yapılması gerekenlerin başlıcalarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz; Takım kaptanının antrenörün sağ kolu gibi kullanabileceği bir oyuncu olarak seçilmesi. Bu oyuncunun yönetim ve seyirciden de belirli bir ölçüde de olsa kabul görmesi.

Antrenör kulüp ile futbolcular arsında bir köprü durumunda olduğundan, ne kulüp tarafını ne de Futbolcu tarafını tutmamalı, Takımın yararına olanak davranış ve tutum içersinde tarafsız olmalıdır.
Oyuncuların satılmasına Antrenörün görüşü alınarak karar verilmelidir.
Alt yapı ile yakından ilgilenerek, takıma genç oyuncular kazandırmalıdır.

Antrenörler yönetim karakterlerine göre 3'e ayrılır;
Otoriter : Kısa zamanda başarı gelir, fakat devamlı olması zordur.
Demokratik : Uzun zamanda başarı gelir, devamlılığı vardır.
Bahaneci : Durumu idare etmek, günlük olayları malzeme ederek yönetmeye çalışma şeklidir. Geçerliliği ve bilimselliği yoktur. Bununla birlikte bir antrenör çalışma süresi içersinde zaman zaman özellikle ilk iki yönetim tarzından diğerine geçiş yaparak, takımına daha yararlı olabilir.

19 Temmuz 2013 Cuma

YEĞENLİK TABLOLARI VE PAS

POZİSYON TANIMLAMALARI
YEĞENLİK TABLOLARI 2
Şekil12.4: Enerji sistemlerinin antrenmanda 5 yeğinlik değerinin kullanımı(Roaf 1988)                                                                                       

Yeğinlik Simgesi
Antrenman Amacı
Tekrar Süresi
Tekrar Sayısı
Dinlenme
İş / Dinlenme Oranı
Laktik asit yoğunluğu ( Mmol)
Kalp atım sayısı
Doruk Yeğenlik Yüzdesi %
1
Laktik Aside Dayanım Antrenmanı
30” – 60”
2’ – 2,5’
2x2 – 4


10’ – 15’
>5’
1:10 -1:15
12-18
Doruk=20
Doruk ya da doruk yakınında
>85
>95
2
Doruk Oksijen Tüketim Antrenmanı
3’ – 5’
4 – 6 ( 8)
2’ – 3’
2:1
6 -12
180
80-85
85-95
3
Anaerobik Eşik Antrenmanı
1:30 – 7’
8’ – 2 Saat
3 – 5
6 – 2
5
5’ -45”
1:1
1:06 -1:15
4 – 6
150 - 170
75-85
85-90
4
Fosfat Sistenm Aantrenmanı
4 – 15”
10 - 30
1- 3”
1:4 – 1:25
-
-
-
95
5
Aerobik Eşik Antrenmanı
10’ – 12 Saat
6 -1
1 – 2’
1:1-1:25
2-3
130-150
>60
>60

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Sporcu Beslenmesi

Menü

Vücutta enerji için kullanılan iki önemli besin öğesi vardır : karbonhidratlar, yağlar
Futbolcular için en önemli besin öğesi karbonhidratlardır.
Karbonhidratlar vücutta kas ve karaciğerde depolanır.
Bir futbolcu maça veya antrenmana çıktığında, vücut gereken enerjiyi ilk olarak karbonhidratlardan sağlamaya başlar.
Karbonhidrat deposu vücutta kısıtlıdır. Bu nedenle vücut bir süre sonra vücuttaki yağları enerji için kullanmaya başlar.
Vücut enerji için yağları kullanmaya başladığı anda, vücutta kalan karbonhidrat miktarı performansı direkt etkiler.
Kalan karbonhidrat miktarı beslenmemizle ve beslenme alışkanlıklarımızla ilgilidir.

Futbolcuların Fiziksel Ve Fizyolojik Özellikleri



Futboldaki ortimal performansın hazırlanmasında anthropometrikler de önemlidir. Farklı ülkelerdeki değişik oyun pozisyonları için vücut kütlesi, boy ve yaş açısından mevcut olan eğilimlere rağmen, fiziksel büyüklük ve şekil başarı için öncelikli bir gösterge değildir. Fakat bazı Avrupa liglerinde oyuncu alınması için oyuncuların boy ve vücut kütlesinin önemli bir politika olduğu ileri sürülmektedir.
İspanya ve İtalyadaki üst düzey liglerde Güney Amerikadan çok fazla oyuncu bulunmaktadır. Bu oyuncular, özellikle forvet ve orta saha pozisyonu olarak Almanya ve İngilterede oynayan oyuncular ile karşılaştırıldığında daha kısa boylu oyuncular olduğu, buna karşılık Brezilyadaki oyuncuların İspanya, Almanya, İtalya, Norveç, Danimarka ve İngiltere liglerindeki benzer pozisyonlarda oynayan oyuncular ile sadece vücut kütleleri benzer olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Brezilya Birinci Lig oyuncularının profilleri, Yunanistan ve Suudi Arabistan oyuncularının boy ve vücut kütlesine benzermektedir.

Futbolda Katedilen Mesafe


Yapılan araştırmalarda maçlar esnasında en üst seviyedeki oyuncular tarafından koşulan ortalama toplam mesafenin her bir oyun pozisyonu arasında gözetlenen belirli farklılıklar ile yaklaşık olarak 10.000 ile 13.500 metre arasında olduğu rapor edilmiştir. Buna karşılık yapay zaman hareketli analiz tekniklerini kullanan diğer araştırıcılar ise Şampiyonlar Ligi maçlarında oynayan oyuncular için 13,746 metre mesafeden daha yüksek bir ortalama ileri sürmüşlerdir.

RIENZI ve arkadaşları (2000) tarafından yapılan çalışmada Kupa Amerika’da oynayan oyuncuların ortalama olarak 8638 metre mesafe katettiklerini ve bu mesafenin İngiltere Premier Liginde oynayan oyuncuların katettikleri mesafeden önemli ölçüde daha düşük olduğunu belirtmişlerdir. BARROS ve arkadaşları (2007) tarafından yapılan çalışmada ise 2001-2004 yılları arasındaki 55 karşılaşmayı değerlendirmişler ve Brezilya Birinci Lig futbolcularının ortalama olarak 10.012 metre ile Avrupa futbolundaki mesafeye benzer olduklarını bulmuşlardır.

Futbolun Aktiviteliği

Profesyonel futbol oyuncuları 90 dakikalık bir maç esnasında yaklaşık olarak 1350 hareket yapmakta ve her 4 – 6 saniye arasında aktivite örneği (yavaş koşudan sprinte, jogdan maksimal sıçramaya) değişmektedir. Danimarka liginde yapılan bir çalışmada yana ve geriye hareket, sprint, jog, yürüme gibi hareket aktiviteleri incelenmiştir. En son belirtilen değerlere göre bir maç esnasında durma % 19.5, yürüme % 41.8, jog % 16.7, koşu % 16.8, sprint % 1.4 ve diğer % 3.7 olarak belirtilmiştir. Ayrıca profesyonel futbolcular bir maç esnasında yaklaşık olarak 50 dönüş ve yaklaşık 9 kez kafa vuruşu yapmaktadır.

Profesyonel maçlardaki oyun süresinin % 70 - 80 gibi bir oranı düşük yoğunluktaki bir koşu ve yürümeyle harcanmasına rağmen, bir maç esnasındaki toplam oynama zamanının yaklaşık olarak % 8 – 18 oranı ise yüksek yoğunluktaki koşuyu oluşturmaktadır. Futbol maçının ikinci yarısı esnasında oyuncular daha fazla durmakta ve yürümektedir. Yapılan araştırmalarda yürüyerek katedilen mesafenin ilk yarı esnasında ortalama olarak 1929 metre oldu elde edilirken, ikinci yarıda ise bu mesafenin 1889 metreye düştüğü belirtilmiştir. Ayrıca maçın ilk yarısında jog ve koşuya daha fazla zaman harcanmaktadır. İlk yarıda katedilen jog mesafesinin ortalama olarak 2172 metre, koşu mesafesinin ise 879 metre olduğu, buna karşılık ikinci yarı esnasında katedilen jog mesafesinin 2052 metre, koşu mesafesinin ise 827 metre olduğu bildirilmiştir.

Futbol'da Aerobik ve Aneorobik Özellikler



          Aerobik Özellikler:
            Aerobik antrenmanın amaçları; oksijen taşıma sisteminin kapasitesini arttırmak, uzun süreli egzersiz periyodu esnasında kasların oksijen kullanma kapasitelerini arttırmak, yüksek yoğunlukta bir egzersiz periyodundan sonra hızla normale dönme yeteneğini arttırmaktır.
           
            Aerobik antrenmanın temel fizyolojik özellikleri ise; kan miktarının artmasını sağlar. Kalp daha büyür ve kuvvetlenir, böylece belli bir zaman biriminde daha fazla kanı pompalayabilir. Daha fazla oksijeni nakledebilir.
            Futboldaki faydaları; egzersiz için gerekli enerjinin büyük bir yüzdesi, aerobik olarak sağlanabilir. Bir oyuncunun, maç boyunca daha yüksek bir yoğunlukta egzersiz yapmasına olanak sağlayan gelişmiş bir dayanıklılık kapasitesine sahip olması. Bir sonraki maç aktivitesini maksimal olarak yapabilmek için, yüksek yoğunluktaki bir egzersiz periyodundan sonra normale dönmek için daha az zamana gerek duyar.
            Aerobik antrenman, teknik performanstaki gerilemeyi ve bir maçın sonuna doğru olabilen yorgunluğun neden olduğu konsantre bozukluklarını minimuma indirmeye yardımcı olabilir.

Futbolda Aerobik Güç


Futboldaki teknik ve taktik hareketler oyuncuların fiziksel kapasitesine bağlıdır. Bir futbol maçının süresinden dolayı, enerji salınımın ez az % 90’ı aerobiktir ve 90 dakikalık bir futbol maçı esnasındakiortalama egzersiz yoğunluğunun, maksimal kalp hızının % 80-90’ı ya da anaerobik eşik çevresinde olduğu hesaplanmıştır. Gerçekten de futbol maçları, laktat birikiminin yer aldığı yüksek yoğunluktaki aktivite durumlarına ve periyotlarına sahiptir. Kan laktat birikiminden dolayı, büyük bir zaman bölümünde ortalama yüksek bir yoğunluğun devam ettirilebilmesi fizyolojik olarak imkansızlık olacaktır. Bu yüzden oyuncular çalışan kaslardan laktatı yok etmek için düşük yoğunluktaki aktivite dönemlerine ihtiyaç duymaktadır.

15 Haziran 2013 Cumartesi

FUTBOLDA 15 YAŞ GRUBU ANTRENMAN İLKELERİ




 Bu yaştaki futbolcular, gelişim ve değişime bağlı olarak ergenliğin içinde veya bitiş döneminde olabilirler.
 Futbol performansını etkileyen kısa sürede aşırı boy uzaması yaşayabilirler ve vücut kas kitlesi bu gelişime ayak uyduramayabilir. Bu da antrenman verimini olumsuz etkileyebilir.
 Özellikle hareket koordinasyonundaki eksiklikler, teknik ve kuvvet yetersizlikleri bu dönem için en belirgin durumlardır.  Bunlarla ilgili düzeye uygun, özel antrenmanların yapılması iyi sonuçlar sağlayabilir.






ANTRENMAN SÜRESİ
Uygun süre aralığı, 80 -100 dakikadır 
Daha uzun olan süre, yarar yerine zarar verebilir. 
HAFTALIK ANTRENMAN SAYISI 
• Haftalık uygun sayı aralığı, 4 - 6 antrenmandır. 
* Daha fazla çalışma zarar verebilir.