FİZİKSEL UYGUNLUK
Fiziksel Uygunluk kalbin, damarların, akciğerin ve kasların en yüksek
verimlilikteki çalışma kapasitesidir.
Fiziksel uygunluk psikolojik zindelik, kalp-dolaşım sistemi
dayanıklılığı, fiziksel kapasitelerin gelişmesi ve sportif etkinlikleri iyi
yapabilme gibi özellikleri de içerir.
Fiziksel uygunluğu, günlük işleri zorluk hissetmeden yapabilme olarak
da basitçe tanımlamak mümkündür.
KALP
–DOLAŞIM SİSTEMİNİN DAYANIKLILIĞI
Kalp-dolaşım sisteminin dayanıklılığı, kassal dayanıklılığın bir
öğesidir ve kalbin, akciğerin dolaşım sisteminin uzun süre devam eden orta ve
yüksek şiddetteki etkinlikleri verimli bir şekilde yapabilme yeteneği olarak
tanımlanabilir.
Maksimal oksijen kullanımı, kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığındaki
değişimi ölçmek için dünyaca kabul edilen bir parametredir.
Çeşitli görüşler
Haywood çocukların VO2 max değerlerinin yetişkinlerinki ile vücut
ağırlığı göz önüne alınarak karşılaştırıldığında aralarında çok fazla bir fark
olmadığını belirtmiştir.
Kalyon da yaş ilerledikçe kalp kaslarının daha kuvvetlendiğini ve daha
etkili çalışmaya başladığını belirtmiştir.
Kalyon’a göre çocuklar yetişkinlere göre yüksek VO2 max değerlerine
sahip olmalarına rağmen, hemoglobin miktarları azdır ve bu nedenle VO2 max
glikoz kullanımına dayalı çalışmalarla, yetişkinlerle aynı performansı
göstermezler.
Necati Akgün
Çocuklarda düzenli olarak yapılan antrenmanlarla VO2 max değerlerinin
arttırılabileceğini; fakat, bu artışın kişiden kişiye farklılaşacağını; VO2 max
değerindeki artışın antrenmandan mı, birtakım genetik faktörlerden mi
kaynaklandığının saptanmasının zor olduğunu belirtmektedir.
Antrenmanların en büyük etkisinin ergenlik ve gençlik dönemlerinde
görüldüğünü de vurgulamaktadır.
Bazen kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığını ölçmek için kalp atım sayısı
değerleri de kullanılmaktadır. Maksimal kalp atım sayısı yaşla birlikte azalır.
Bizim Önerimiz
Kişinin, kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığı, yaşam tarzına ve genetik
yapıya bağlı olarak yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar.
Aktif olmayan çocukların veya yetişkinlerin aktif olanlarla aynı
derecede kalp-dolaşım dayanıklılığını geliştirmeleri mümkün değildir.
KAS
KUVVETİ
Fiziksel olarak kuvvet; kütlenin ve hızın ürünü olarak tanımlanır.
Biyolojik açıdan ise kuvvet, kas hareketleri ile dirençlere karşı koyma
ve onları aşabilme yeteneğidir.
Kuvvet kaça ayrılır
Kuvvet izotonik (dinamik) ve izotermik (statik) olmak üzere iki gruba
ayrılabilir.
Hareket sırasında uygulanan kuvvet izotonik kuvvet olarak
adlandırılırken, sabit cisimlere uygulanan kuvvete izotermik kuvvet denir.
Çocuklarda kuvvet
12-13 yaşından sonra kız çocukların kuvvet değerleri erkeklere göre
farklılık gösterir.
Ergenlik çağına kadar kuvvet yaşla birlikte cinsiyete bağlı olmaksızın
artarken, ergenlik döneminden sonra cinsiyete göre farklılıklar göstermektedir
.
Kas kuvvetinin artışı nasıldır.
Kas kuvvetinin artışı kilo ve boy artışı ile de yakından ilgilidir.
Stolz ve Stolz kuvvetteki en büyük artışın yaklaşık olarak boyda en
yüksek hıza ulaşıldıktan 14 ay, kiloda ise 9 ay sonra olduğunu belirtmiştir.
Carron ve Bailey ise kol ve bacak kuvvetindeki en büyük artışın
erkeklerde boy ve kiloda en yüksek hıza ulaşıldıktan bir yıl sonra
gerçekleştiğini ortaya koymuşlardır.
Rarick ve Dobbins göre kuvvet
Yetişkin bayanların kendi erkek yaşıtlarının %80’i kadar kuvvete sahip
olduklarını belirtmiştir. Düzenli bir antrenmanla kuvvet gelişimi
arttırılabilir.
Yapılan fiziksel etkinlik miktarının kuvvet gelişimi miktarı üzerinde
önemli bir etkisi vardır.
Yapılan etkinlikler kassal hipertrofiye sebep olurken kasın işlev
kapasitesi ve enerji üretimini de arttırmaktadır.
Brooks ve Fahey göre kuvvet
Kasın performans gelişim derecelerinin sinir sisteminin olgunlaşmasına
bağlı olduğunu söylemektedirler.
Çocuklar nöral olgunluğa ulaşmamışsa yüksek dereceli kuvvete ,güce ve
beceriye sahip olması mümkün değildir .
Sinirlerin miyelinizasyonu cinsel olgunlaşmaya kadar tamamlanmadığından
kas fonksiyonunun sinirsel kontrolü sınırlı olacaktır.
(
Brooks ve Fahey 1984)
Bizim Önerimiz
Okul öncesi dönemde kuvvet dereceli olarak artar,cinsiyete göre
farklılık göstermesi söz konusu değildir.
Kuvvet gelişimi zirveye bayanlarda 20-28 , erkeklerde 22-30 yaşlarında
ulaşır .
Kuvvet 7-17 yaşları arasında bariz bir artış
gözlenmektedir.
HUD Kuvvet çalışmaları çok dikkatli
yapılmalıdır.
KAS
DAYANIKLILIĞI
Dayanıklılık, verili bir egzersiz şiddetinde kassal yorgunluk
olmaksızın etkinliğe devam edebilme anlamına gelmektedir.
Kassal dayanıklılık, yaşla birlikte belli bir noktaya kadar artarken
bundan sonra azalmaya başlar.
Morehouse ve Miller’e Göre Kassal dayanıklılık
Ergenlik dönemine erişilene kadar kişilerin fizyolojik sistemleri ağır
egzersizleri kaldırabilecek kapasiteye sahip değildir. 12 yaşından küçük
çocukların kalp atım sayıları fazladır ve kalp dolaşımı kapasiteleri
azdır. Dayanıklılıktaki bu
sınırlılıklar kişi olgunlaştıkça genç yetişkinliğe geçmeye başlayana kadar,
kademeli olarak azalır ve dayanıklılığın en üst değerlerine fiziksel olgunlaşma
tamamlandıktan sonra erişilir.
Dayanıklılıkta en üst noktaya erişildikten sonra bu değer 3-5 yıl
arasında korunabilir.
Dolaşım solunum sisteminde yaşla birlikte meydana gelen değişimler
sonucunda azalmaya başlar.
Gallahue’ya göre kas dayanıklılığındaki artış
Gallahue’da kas dayanıklılığındaki artışın sekiz yaşına kadar kız ve
erkek çocuklarda aynı olduğunu, 11-12 yaşlarında erkeklerin dayanıklılıklarının
hızla arttığını, 13 yaşından sonra artışın devam ettiğini fakat 15 yaşından
sonra bu artış hızının yavaşladığını belirtmektedir.
Gençlik döneminde erkeklerde meydana gelen performans artışı kasların
gelişimi ile açıklanabilir.
Kızlardaki yağ dokularının miktarının fazla olması performanslarının
artmasına engel olur.
Erkeklerde yağ dokularının miktarının az olması performanslarının
artmasına neden olur.
ÖNERİLER
Erken yaşlardaki dayanıklılık antrenmanlarının şiddet ve hacim olarak
düşük aerobik antrenmanları içermesi gerektiği söylenebilir.
Aerobik dayanıklılık, gelişimin her evresinde geliştirilebilir.
Ergenlik döneminden sonra anaerobik antrenmanlara başlanmalıdır ve
aerobik antrenmanlar gibi antrenmanın
hacmi düşük, şiddeti yüksek tutulmalıdır.
Gençlere antrenman sırasında yeterli dinlenmenin verilmesi kalitenin
korunması için önemlidir.
Aerobik ve anaerobik antrenmanlara genç sporcularda kısa süreli olarak
başlanmalı ve kademeli olarak orta ve uzun süreli antrenmanlara geçilmelidir
ESNEKLİK
Esneklik, bir eklem etrafındaki hareket serbestliğidir (Dauer, 1965).
Bir başka deyişle, esneklik vücudun değişik eklemlerinin tüm hareket
alanında eklemler çevresinde hareket etme yeteneğidir.
Esneklikteki bireysel farklılıklar, kasın esnekliği ve eklemi
çevreleyen bağları etkileyen fiziksel özelliklere bağlıdır. Kuvvet gibi
esneklik de, kişinin günlük işlerini verimli ve etkili yapabilmesinde önemli
rol oynar (Tamer, 1991).
Esneklik kaça ayrılır
Statik esneklik, eklemler etrafındaki hareket serbestliği olarak veya
gövdenin değişik yönlerde esnetilebilmesi olarak tanımlanabilir.
Dinamik esneklik ise, eklemler tarafından yapılan harekete karşı koyma
yeteneğidir .
(Devries, 1966; Fox ve diğerleri, 1988).
Esnekliğin önemi
Esnekliğin en önemli özelliklerinden biri ekleme özel olmasıdır.
Örneğin, bir kişinin bir eklemlerde esnekliğe sahip olması diğer
eklemlerde de aynı esneklik değerine veya toplam esneklik değerinin de yüksek
olması anlamına gelmez.
(Haywood, 1986)
Esneklik, diğer fiziksel uygunluk parametrelerinin tersine yaşla
birlikte azalma gösterir. Buxton, Kircher ve Gliness, Phillips'e göre 10-12 i
yaşları arasında en düşük esneklik değerine ulaşılır.
Bu yaştan sonra genç ve
yetişkinliğe doğru esneklik artar gibi görünür; ,ancak, ilk çocukluk
dönemindeki değerler elde edilemez.
Dinamik esneklik çocukluktan sonra yaşla birlikte azalma gösterir
(Devries, 1966).
Araştırmacılara göre çocuklarda esneklik
Hupperich ve Sigerseth
yaptıkları araştırmada kızlardaki dinamik
esnekliğin yaşla birlikte azaldığını bulmuşlardır.
Clarke yaptığı araştırma da
esneklik değerlerinin erkeklerde 10 yaş civarında, kızlarda ise 12 yaş
civarında azalmaya başladığını ortaya koymuştur.
Leighton erkeklerin çocukluk
döneminde yüksek esneklik değerlerine ulaştıklarını, fakat bunu korumada
tutarlı bir eğilim göstermediklerini belirtmiştir.
Di Nucci'de bütün yaşlarda
kızların esneklik performanslarının erkeklerden daha iyi olduğunu göstermiştir
(Gallahue, 1982a).
Boone ve Azen (1979)'da yaşları 18 aydan 54 yaşına kadar değişen 109
erkek denek üzerinde yaptıkları araştırmada değişik eklemlerdeki esnekliğin
yaşla birlikte düştüğünü ortaya koymuşlardır.
(Haywood, 1986)
Gallabue Esneklikle ilgili yapıttığı
araştırmalardan aşağıdaki sonuçları çıkarmıştır.
Esneklik ekleme özeldir.
Çocukluk ve yetişkinlikte kızlar erkeklerden daha iyi esnekliğe
sahiptir.
Kuvvet gelişimi esneklik gelişimini etkilemez.
Esneklik açısından aktivite düzeyi yaşa göre daha iyi belirleyicidir.
(Gallabue, 1976).
Sonuç Olarak Öneriler
Esneklik, düzenli yapılan antrenmanlarla geliştirilebilir.
Özellikle, germe egzersizleri esneklik gelişiminde önemli rol oynar.
Dans, jimnastik gibi eklemlerin hareket serbestliğinin gelişimine izin
veren etkinlikler kullanılabilir.
Esneklik ekleme özel olduğundan belli bir spor alanında uzmanlaşan kişilerin
esnekliklerinin belli eklem çevresinde olması doğaldır.
VÜCUT
KOMPOSİZYONU
Vücuttaki yağ kütlesi ve yağsız vücut kütlesi, vücut kompozisyonunu
oluşturur.
Bu iki kütlenin toplamı aynı zamanda vücut ağırlığı toplamına eşittir.
Vücut kompozisyonu önemli bir fiziksel uygunluk parametresidir
NEDEN ÖNEMLİ PARAMETRE
vücuttaki yağ dokuları oranının fazla olması kişinin çalışma
kapasitesini düşürür ve fazla vücut ağırlığı, vücut hareket ederken yapılan
harekete ekstra yük ekler.
Fazla yağ miktarı hareket serbestliğini de kısıtlar ve kalp
hastalıklarına ve yüksek tansiyona neden olur.
Vücut kompozisyonu kişilerin kendi haklarındaki düşüncelerinde de
önemli rol oynar.
Şişmanlık düşük benlik kavramı ve düşük beden imaj puanlarına sahip
olma ile yakından ilişkilidir.
Yapılan araştırmalar
Doğumdan sonraki ilk 6 ayda ve ilk gençlik döneminde yağ dokularının
hızla arttığını belirtmiştir. Haywood (1986)
Kızlarda bu artışın gençlik dönemi boyunca sürdüğünü fakat erkeklerde
durduğunu ortaya koymuştur.
Graham ve arkadaşlarının (1987)
2-5 yaşları arasındaki çocuklar üzerinde yaptıkları araştırmada beden
eğitimi programına katılan çocukların yağ oranlarının katılmayanlara göre daha
az olduğunu bulmuştur.
Wolanski ve Parizkova (1977)
Öneriler
Özetle, sportif etkinliklerin
ve beden eğitimi programlarının gerek vücut yağ yüzdesi gerekse şişmanlığın
azaltılmasında önemli etkileri vardır.
Koordinasyon
Koordinasyon, karmaşık bir motor yetenektir.
Bu yetenek sadece yeni teknik ve taktiklerin kazandırılmasında ve
mükemmelleştirilmesinde değil, alışılmamış durumlarda teknik ve taktik
uygulamalarda da belirleyici bir role sahiptir.
Çeşitli
görüşler
Koordinasyon, karmaşık hareketlerin üretilmesinde kasların mükemmel ve
uyumlu işlevleri anlamına gelir (Dauer, 1965).
Mathews (1973) ise koordinasyonu değişik hareketleri bir kalıpta
birleştirme yeteneği olarak tanımlamıştır.
Değişik etkinlikler ve vücut hareketleri değişik koordinasyon
çeşitlerini içerir.
Çok karmaşık hareket kalıplan verimli performans için yüksek düzeyde
koordinasyon gerektirir (Bucher, 1972).
Koordineli davranış kişinin özel hareketleri, hızlı ve akıcı bir
şekilde yapmasını içerir. Hareketin koordineli olması demek hareketin ritmik,
senkronize, uygun ve sıralı yapılmasıdır (Gallahue, 1982a).
Çocuklarda Koordinasyon gelişimi nasıl olmaktadır?
Çocuklarda HUD bozuk bir koordinasyona sahiptirler? neden
Çocukluk boyunca erkeklerin koordinasyonu kızlardan daha iyidir? neden
ÖNERİLER
Spordaki başarıda, becerilerin öğrenilmesinde, geliştirilmesinde,
mükemmelleştirilmesinde hatta günlük yaşamdaki işlerin yapılmasında önem
taşıyan koordinasyonunun geliştirilmesi için gerek beden eğitimi programlarında
gerekse spor branşına yönelik antrenman programlarında koordinasyon öğelerini
içeren çalışmalara yer verilmelidir.
Denge
Denge, statik veya dinamik, hareket sırasında, vücudun istenen
pozisyonunu sağlayabilme yeteneğidir.
Denge, oyun, spor, dans ve jimnastik etkinliklerinde önemli rol oynar.
Günlük yaşantımızda da kazalardan korunmak veya işlerimizi verimli
olarak yapabilmek için dengeye ihtiyacımız vardır (Schurr, 1980).
Denge Çeşitleri
Statik denge ağırlık merkezinin sabit kaldığı hareketleri içerirken,
Dinamik denge hareketlerinde ağırlık merkezi yapılan harekete göre
sürekli değişmeyi içerir.
Bütün hareketlerin temelinde, statik denge, dinamik denge veya her
ikisi vardır.
Lokomotor, manipulatif, dengeleme hareketlerinin gelişmesinde ve
mükemmelleştirilmesinde önemli rol oynarlar (Gallahue, 1982b).
Dengenin Korunması
Görsel, dokunma, kin estetik ve işitsel uyarımların dengenin korunmasında
önemleri büyüktür.
Yapılan araştırmalar, genç çocuklardaki görmenin denge üzerindeki
etkisini ortaya koymuştur.
ÖRNEĞİN -Cratty ve Martin altı yaşındaki
çocukların gözleri kapalı iken tek ayak üzerinde dengelerini
sağlayamadıklarını, fakat yedi yaşında gözleri kapalı dengelerini
sağlayabildiklerini yani dengenin yaşla birlikte geliştiğini ortaya
koymuşlardır.
Dokunma ve kin estetik yetenekler de dengenin korunmasında önemlidir.
Kin estetik ve dokunma duyumunun gelişmesi ile denge yetenekleri de
gelişir ve yetişkinlerin denge yetenekleri çocuklardan daha iyidir (Gallahue,
1982a).
Dengenin gelişiminde işitme organı olan kulağın gelişimi göz ardı
edilemez.
Çünkü iç kulaktaki semi sirküler kanallarındaki sıvı dengenin
sağlanmasında önemli rol oynar.
Sernisirkü1er kanaldaki alıcılar açısal ivmelenmedeki değişimlere cevap
verirler.
Dengenin oluşturulmasında işitsel araçlar, görsel, dokunma ve devin
duyum sistemlerle birlikte çalışır
(Singer 1980, Gallahue, 1982a).
Çocuklarda Denge
Statik
Denge
Statik dengenin 2 ile 12 yaş
arasında yaşla birlikte doğrusal olarak arttığını ortaya koymuşlardır.
Statik dengede cinsiyet
farklılığının görülmediğini, 7-8 yaşına kadar kızların erkeklerden daha iyi
olduklarını, fakat sekiz yaşlan civarında her iki cinsiyette de statik denge
performansının sabitleştiğini belirtmiştir (Gallahue, 1976, 1982a).
Garcia ve Garcia (1994a) da
2.5 ve 6.0 yaşlan arasındaki 64 çocuk üzerinde yaptıkları araştırmada yaşın
dengenin en iyi belirleyicisi olduğunu ve statik dengenin yaşla birlikte
arttığını belirtmişlerdir.
Dinamik Denge
Dinamik denge de statik denge gibi yaşla birlikte artar ve dokuz yaş
civarında gelişimi yavaşlar.
Kızlar 8-9 yaşına kadar erkeklerden daha iyi performans gösterirler ve
bu yaştan sonra aynı düzeye erişirler (Gallahue, 1982a).
denge yeteneği yaşla birlikte gelişmektedir
ÖNERİLER
Denge yeteneklerinin
gelişiminde alıştırmanın önemli rolü vardır.
Yaş grubuna veya çocuğun
bulunduğu motor gelişim evresine göre değişik etkinlikler kullanılmalıdır.
Örneğin, temel hareket
döneminin "ilk" evresinde değişik denge duyumları sağlayacak çeşitli
büyük ve küçük araçla kullanıldığı etkinliklere yer verilmesi gerekirken,
sporla ilişkili hareketler döneminin uzmanlaşma evresinde dans, jimnastik
becerileri, kayak, buz pateni gibi etkinlikler kullanılarak denge yeteneğinin
gelişmesi sağlanmalıdır
(Gallahue, 1982b).
Sürat
ÖZELLİĞİ
İnsanın kendini en yüksek hızla bir yerden bir yere hareket ettirme
yeteneği olarak tanımlanabilir (Muratlı ve Sevim, 1977). Sürat aynı hareketi
başarılı ve hızlı bir şekilde yapabilme veya kısa bir mesafeyi mümkün
olduğunca kısa bir sürede tamamlayabilme yeteneğidir (Sclıurr, 1980).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder