9 Kasım 2020 Pazartesi
U13 İÇİN KOÇLUK ÖNCELİKLERİ
TAKTİKSEL : Koordineli hareket geliştirerek hücum bölgesine geçiş. Bölgesel savunma
TEKNİK : Küçük alanlarda top alma kalitesine odaklanma
FİZİKSEL : Temel hızı geliştirmek, dayanıklılık ve kuvvet
Aşağıdaki tablo, program hedeflerine ulaşmak için ele alınması gereken işin çeşitli alanlarda gösterir.
Kırmızı kategoriler İlköğretim önem taşımaktadır, ikincil Mavi ve Siyah üçüncül veya yaş grubu için daha az veya alakalı.
8 Kasım 2020 Pazar
FUTBOL HAZIRLIK DÖNEMİ DAYANIKLILIK ANTRENMANI
DAYANIKLILIK
Sporda dayanıklılık "Uzun süre devam eden
yüklenmelerde yorgunluğa karşı koyabilme yeteneği ve bünyenin akabinde süratle
kendini yenilemesi" olarak tanımlanmaktadır.
(Sevim Y.)
• Belirli bir şiddette egzersiz süresinin sınırları
(Bompa,1998)
DAYANIKLILIK ÇEŞİTLERİ
• Spor Türüne Göre: 1.Genel Dayanıklılık 2.Özel Dayanıklılık
• Enerji Oluşumuna Göre:
1. Aerobik Dayanıklılık
2. Anaerobik Dayanıklılık
• Motorik Özellikler Açısından:
1. Kuvvet Dayanıklılığı
2. Sürat Dayanıklılığı
7 Kasım 2020 Cumartesi
FUTBOLDA ÇAĞDAŞ BİLİM YAKLAŞIM KOŞULLARI
FUTBOLDA KOŞULAN MESAFE VE YOĞUNLUK
- Hareketlerin % 43'ü 6 saniyeden az sürdü
- Hareketlerin % 23'ü 6-9 saniye sürdü
- Hareketlerin % 13'ü 9-12 saniye sürdü
- Hareketlerin % 9'u 12-15 saniye sürdü
- Toparlanma sürelerinin % 53'ü 6 saniyeden azdır.
- Toparlanma sürelerinin % 22'si 6-9 saniye sürdü.
- Toparlanma sürelerinin % 9'u 9-12 saniye sürdü.
- Toparlanma sürelerinin % 5'i 12-15 saniye sürdü.
12 Mart 2019 Salı
FUTBOLDA HÜCUM VE SAVUNMA PRENSİPLERİ
Hareketlilik ve Alan Yaratma
Futbolda temel hücum prensiplerinin olmazsa olmazlarından biri hareketliliktir. Hücum yapan takım boş alana ihtiyaç duyar. Bu alanları yaratmanın yolu da oyuncuların hareketli olmasından ve hızlı paslaşmalarından geçer.
Herhangi bir oyuncunun toptan daha hızlı hareket etmesi mümkün olmadığı için bir takımın hızlı bir şekilde paslaşması rakip takımın savunma dengesini bozar ve onu açıklar vermeye zorlar.
Futbol terminolojimizde, hücum yapan takımların savunmayı açması diye bir tabir vardır. Bu ‘’açma’’ kelimesi ile anlatılmak istenen rakip takımın enine ve boyuna takım boyunu uzatmaya çalışmaktır. Rakip savunma oyuncularının bireysel ve hat olarak birbirlerinden uzaklaşmaları ise hücum yapan takımın daha rahat boş alanlar bulmasını sağlar.
Peki, hücum yapan takım, kendisine 1. ve 2. bölgede yoğun bir savunma yapan takıma karşı nasıl boş alanlar yaratabilir?
1. Savunma arkasında boş alan yaratarak
• 1. bölgede sabırla pas yaparak rakibinizi üstünüze çekmek ve savunmasını kalesinden uzaklaştırmak, rakip savunma arkasında istediğiniz alanı yaratmanıza yardımcı olacaktır. Bu noktada hücum için doğru zamanı kaçırmanız durumunda baskı yeme tehlikesini de unutmamanız gerekir.
2. İkinci bölgede alan yaratarak
• Ön alanda oynayan oyuncularınızın ileri doğru yapacakları topsuz koşular, rakibin savunma dengesini bozacak ve savunma-orta saha blokunun arasındaki mesafeleri açacaktır: Bu da boş alanda topla buluşacak oyuncuya geçiş oyunu için avantaj sağlayacaktır.
Örneğin; santrforun veya kanat oyuncularının birden savunma arkasına topsuz koşu yapmaları sonucu merkezde oluşacak boş alanda merkez orta saha oyuncularının topla buluşması.
Kanatlarda alan yaratmak
3. Bireysel alan yaratarak
• Bir oyuncunun baskı altında topla buluşabilmesi için mutlaka kendisine alan yaratmayı bilmesi gerekir. Temelde bunun için hareketli olması ve oyun bilgisinin yeterli olması gerekir.
Örneğin; Kanat oyuncularının öne doğru hareketlenerek, rakip bek oyuncusunu ileriye doğru sürüklemesi ve birden dönerek topla boş alanda buluşması.
4. Takım arkadaşın için alan yaratarak
• Bir oyuncunun takım arkadaşı için alan yaratabilmesi ve bu alanın kullanımı ise bir uyum gerektirir.
Örneğin; Top merkez orta saha oyuncusundayken, kanat oyuncunun içeri doğru topsuz koşu yaptığını düşünün, kanatta oluşacak boş alanın arkadaki bek oyuncusu tarafından kullanılabilmesi taktiksel bir yeterlilik ister.
5. Rakip savunmayı enine doğru açarak
• 1. ve 2. bölgede yoğun bir savunma yapan takımları açabilmek için, defansta enine yapılan paslaşmalara tanık olmuşsunuzdur. Ancak çoğu zaman bu paslaşmalar o kadar yavaştır ki, rakipte aynı hızla topa göre pozisyon alma becerisi gösterir. Top bir iki kere sağa – sola gittikten sonra da yavaş yavaş rakibin baskısı artar ve çoğu zaman topun ileri doğru amaçsız bir şekilde vurulması ile de hücum sonuçlanır. Rakip savunma oyuncularının aralarındaki mesafeyi enine doğru açabilmek için, yan pasların çabuk ve mümkünse her istasyonu kullanmadan direkt yön değiştirerek yapılması gerekir.
3. bölgede alan yaratmak
Topsuz koşular ve hareketlilik futbolda zor öğretilen kavramlardır. Genel eğilim oyuncuların baskı altında dahi olsa topu ayaklarına istemeleridir. Savunma oyuncuları kendi aralarında ağır ağır paslaşırken ilerde hareketsiz bir şekilde duran ve markaj altında kalan oyuncuları Süper Lig’de neredeyse her maçta gözlemleyebilirsiniz.
Takımların 2. ve 3. bölgede alan yaratmak adına artık ezbere yaptığı, duran toplar da dahil çalışılmış en az 5 – 6 adet set hücumu olmalıdır. Hücum organizasyonlarını tamamen oyuncuların yeteneklerine ve yaratıcılıklarına yüklemek zamanla takım bütünlüğünü bozacak ve bireyselliği ön plana çıkaracaktır. Yetenekli oyuncularınızın sahada olmaması veya düşük performans sergilediği maçlarda ise tamamen elinizi kolunuzu bağlayacaktır.
Emrah Bayraktar / www.fourfourtwo.com.tr
Futbolda temel hücum prensiplerinin olmazsa olmazlarından biri hareketliliktir. Hücum yapan takım boş alana ihtiyaç duyar. Bu alanları yaratmanın yolu da oyuncuların hareketli olmasından ve hızlı paslaşmalarından geçer.
Herhangi bir oyuncunun toptan daha hızlı hareket etmesi mümkün olmadığı için bir takımın hızlı bir şekilde paslaşması rakip takımın savunma dengesini bozar ve onu açıklar vermeye zorlar.
Futbol terminolojimizde, hücum yapan takımların savunmayı açması diye bir tabir vardır. Bu ‘’açma’’ kelimesi ile anlatılmak istenen rakip takımın enine ve boyuna takım boyunu uzatmaya çalışmaktır. Rakip savunma oyuncularının bireysel ve hat olarak birbirlerinden uzaklaşmaları ise hücum yapan takımın daha rahat boş alanlar bulmasını sağlar.
Peki, hücum yapan takım, kendisine 1. ve 2. bölgede yoğun bir savunma yapan takıma karşı nasıl boş alanlar yaratabilir?
1. Savunma arkasında boş alan yaratarak
• 1. bölgede sabırla pas yaparak rakibinizi üstünüze çekmek ve savunmasını kalesinden uzaklaştırmak, rakip savunma arkasında istediğiniz alanı yaratmanıza yardımcı olacaktır. Bu noktada hücum için doğru zamanı kaçırmanız durumunda baskı yeme tehlikesini de unutmamanız gerekir.
2. İkinci bölgede alan yaratarak
• Ön alanda oynayan oyuncularınızın ileri doğru yapacakları topsuz koşular, rakibin savunma dengesini bozacak ve savunma-orta saha blokunun arasındaki mesafeleri açacaktır: Bu da boş alanda topla buluşacak oyuncuya geçiş oyunu için avantaj sağlayacaktır.
Örneğin; santrforun veya kanat oyuncularının birden savunma arkasına topsuz koşu yapmaları sonucu merkezde oluşacak boş alanda merkez orta saha oyuncularının topla buluşması.
Kanatlarda alan yaratmak
3. Bireysel alan yaratarak
• Bir oyuncunun baskı altında topla buluşabilmesi için mutlaka kendisine alan yaratmayı bilmesi gerekir. Temelde bunun için hareketli olması ve oyun bilgisinin yeterli olması gerekir.
Örneğin; Kanat oyuncularının öne doğru hareketlenerek, rakip bek oyuncusunu ileriye doğru sürüklemesi ve birden dönerek topla boş alanda buluşması.
4. Takım arkadaşın için alan yaratarak
• Bir oyuncunun takım arkadaşı için alan yaratabilmesi ve bu alanın kullanımı ise bir uyum gerektirir.
Örneğin; Top merkez orta saha oyuncusundayken, kanat oyuncunun içeri doğru topsuz koşu yaptığını düşünün, kanatta oluşacak boş alanın arkadaki bek oyuncusu tarafından kullanılabilmesi taktiksel bir yeterlilik ister.
5. Rakip savunmayı enine doğru açarak
• 1. ve 2. bölgede yoğun bir savunma yapan takımları açabilmek için, defansta enine yapılan paslaşmalara tanık olmuşsunuzdur. Ancak çoğu zaman bu paslaşmalar o kadar yavaştır ki, rakipte aynı hızla topa göre pozisyon alma becerisi gösterir. Top bir iki kere sağa – sola gittikten sonra da yavaş yavaş rakibin baskısı artar ve çoğu zaman topun ileri doğru amaçsız bir şekilde vurulması ile de hücum sonuçlanır. Rakip savunma oyuncularının aralarındaki mesafeyi enine doğru açabilmek için, yan pasların çabuk ve mümkünse her istasyonu kullanmadan direkt yön değiştirerek yapılması gerekir.
3. bölgede alan yaratmak
Topsuz koşular ve hareketlilik futbolda zor öğretilen kavramlardır. Genel eğilim oyuncuların baskı altında dahi olsa topu ayaklarına istemeleridir. Savunma oyuncuları kendi aralarında ağır ağır paslaşırken ilerde hareketsiz bir şekilde duran ve markaj altında kalan oyuncuları Süper Lig’de neredeyse her maçta gözlemleyebilirsiniz.
Takımların 2. ve 3. bölgede alan yaratmak adına artık ezbere yaptığı, duran toplar da dahil çalışılmış en az 5 – 6 adet set hücumu olmalıdır. Hücum organizasyonlarını tamamen oyuncuların yeteneklerine ve yaratıcılıklarına yüklemek zamanla takım bütünlüğünü bozacak ve bireyselliği ön plana çıkaracaktır. Yetenekli oyuncularınızın sahada olmaması veya düşük performans sergilediği maçlarda ise tamamen elinizi kolunuzu bağlayacaktır.
Emrah Bayraktar / www.fourfourtwo.com.tr
8 Şubat 2017 Çarşamba
Futbol Taktikleri
Bir Futbol takımında;kadrosundaki oyuncuların teknik
kapasitesinin yüksek ve fiziki performanslarının üstün olmalarının yanı sıra
doğru yerlerde ve takım ruhuna sahip olarak oynatıldıkları zaman başarı
sağlanacaktır.
Takım oyunu :
Kaleci – Savunma - Hücum anlayışını taktiksel olarak
iyi organize edebilmektir.
27 Haziran 2015 Cumartesi
STRETCHİNG’İN ANATOMİSİ VE PSİKOLOJİSİ
Stretching’e başlamadan önce , vücudumuzun
nasıl yapılandırıldığı ve vücut mekanizmasının nasıl işlediği hakkında bir
kaç şey bilmeye ihtiyacımız vardır. Sporcular için insan anatomisinin temel bilgileri çok önemlidir.Kaslar, eklemler, kemikler, kıkırdaklar ve bağlar hakkında bir şeyler bilmemiz gerekmektedir. İnsan vücudu büyüleyici bir hareket sistemine sahiptir.Vücudumuzdaki bütün hareketler eklemlerimiz etrafında döndürülerek oluşurlar.Eklemlerin hareket kabiliyeti ya limitlerini arttırarak yada vücudun hareket edebilme yeteneğini geliştirerek etkinleştirilebilir. Hareket kabiliyetinin arttırılmasının anlamı aynı zamanda eklemlerimizin sakatlanma şansını azaltmaktadır. Eklem esnekliğini arttırmanın yada hareket kabiliyetinin ilerletilmesinin en etkili yolu düzenli olarak stretching yapmaktır. Bir eklem , kaslar , tendonlar , kemikler , kıkırdaklar ve bağlardan meydana gelmiştir.Kaslar hakkında müthiş olan şey , onların elastik olması yada lastik gibi olmalarıdır.Kasların esneme kabiliyeti vardır.Ayrıca kaslar , kasılabilir yada kısalabilirler.Bütün bu uzama ve kısalma özelliklerinden dolayı kaslar , eklem içinde geniş hareket kabiliyetine izin verirler. Tendonlar kasları kemiklere bağlarlar.Bir kas uzantısıdırlar. Kemikler ve kıkırdaklar yapısal destek sağlarlar.Kıkırdaklar ayrıca eklem yüzeylerinde sürtünmeleri önleyici ve daha kolay harekete olanak sağlarlar. Bağlar , kemikler için öncelikli sabitleme dokularıdır.Bağlar kemik kemiğe bağlantıyı sağlarlar. |
KAS DAYANIKLIĞI VE ENERJİ OLUŞUMU
Kas dayanıklığı, belli bir hareketi tekrar edebilme ve devam edebilme ve devam ettirebilme yeteneğidir. Böyle bir yetenek, kasın karbonhidrat ve lipit depolarının uygun düzeyde olması ve bunların kas hücreleri tarafından kullanılabilmesi ile oluşur. Böyle bir dayanıklılık, kısa süreli eforlarda an aerobik kapasiteye, birkaç dakikadan, bir saat veya daha uzun süreli eforlarda aerobik mekanizmalara veya her iki mekanizmanın kombinasyonuna bağlıdır. Kas dayanıklığını arttıran antremanların fizyolojik temeli, fit-
Ness ve kardiovasküler çalışmalar bölümünde de göreceğiniz gibi, hafif ağırlıklar, kısa süreli dinlenme ile çok hareket ve çok tekrarlı egzersiz programlarıdır. Organizmanın canlılığını devam ettirebilmesi, enerji oluşumu ve kullanılması ile mümkündür. Bu enerji gereksinimi, istirahat halinde bütün organizma için 1-3 Kcl/dk’dır. Bu miktarın ancak 0,26 Kcl/dk’sını, yani %20 kadarını kaslar kullanır. Kaslar vücut kitlesinin %40-45’ini oluşturduğuna göre,istirahat halinde kasların kullandığı enerjinin çok küçük olduğu görülür.Kasların 1 dakikada enerji gereksinmesi maksimal şiddette bir egzersizde 0,26 dan 32 Kcal/dk’ya kadar yükselebilmekte,yani 120 misli kadar bir artma meydana gelebilmektedir.Hatta daha yoğun çalışmalarda bazı kaslarımızın enerji kullanımı 2000 misline kadar çıkabilir.Enerji kaslarıniş yapma kapasitesi olarak açıklanabilir.Kullanılan enerji ünitesi kaloridir.Bir kalori,1 gr suyun ısısını 1 derece yükseltmek için gerekli enerji miktarıdır.Bunun 1000 misli kilo kaloridir ve çok defa besinlerin enerji içerikleri için kullanılır.
PSİKOMOTOR GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ ÖZELLİKLER -FİZİKSEL UYGUNLUK
FİZİKSEL UYGUNLUK
Fiziksel Uygunluk kalbin, damarların, akciğerin ve kasların en yüksek
verimlilikteki çalışma kapasitesidir.
Fiziksel uygunluk psikolojik zindelik, kalp-dolaşım sistemi
dayanıklılığı, fiziksel kapasitelerin gelişmesi ve sportif etkinlikleri iyi
yapabilme gibi özellikleri de içerir.
Fiziksel uygunluğu, günlük işleri zorluk hissetmeden yapabilme olarak
da basitçe tanımlamak mümkündür.
KALP
–DOLAŞIM SİSTEMİNİN DAYANIKLILIĞI
Kalp-dolaşım sisteminin dayanıklılığı, kassal dayanıklılığın bir
öğesidir ve kalbin, akciğerin dolaşım sisteminin uzun süre devam eden orta ve
yüksek şiddetteki etkinlikleri verimli bir şekilde yapabilme yeteneği olarak
tanımlanabilir.
Maksimal oksijen kullanımı, kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığındaki
değişimi ölçmek için dünyaca kabul edilen bir parametredir.
Çeşitli görüşler
Haywood çocukların VO2 max değerlerinin yetişkinlerinki ile vücut
ağırlığı göz önüne alınarak karşılaştırıldığında aralarında çok fazla bir fark
olmadığını belirtmiştir.
Kalyon da yaş ilerledikçe kalp kaslarının daha kuvvetlendiğini ve daha
etkili çalışmaya başladığını belirtmiştir.
Kalyon’a göre çocuklar yetişkinlere göre yüksek VO2 max değerlerine
sahip olmalarına rağmen, hemoglobin miktarları azdır ve bu nedenle VO2 max
glikoz kullanımına dayalı çalışmalarla, yetişkinlerle aynı performansı
göstermezler.
Necati Akgün
Çocuklarda düzenli olarak yapılan antrenmanlarla VO2 max değerlerinin
arttırılabileceğini; fakat, bu artışın kişiden kişiye farklılaşacağını; VO2 max
değerindeki artışın antrenmandan mı, birtakım genetik faktörlerden mi
kaynaklandığının saptanmasının zor olduğunu belirtmektedir.
Antrenmanların en büyük etkisinin ergenlik ve gençlik dönemlerinde
görüldüğünü de vurgulamaktadır.
Bazen kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığını ölçmek için kalp atım sayısı
değerleri de kullanılmaktadır. Maksimal kalp atım sayısı yaşla birlikte azalır.
Bizim Önerimiz
Kişinin, kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığı, yaşam tarzına ve genetik
yapıya bağlı olarak yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar.
Aktif olmayan çocukların veya yetişkinlerin aktif olanlarla aynı
derecede kalp-dolaşım dayanıklılığını geliştirmeleri mümkün değildir.
28 Ocak 2015 Çarşamba
ANATOMİDE ÖNEMLİ KASLAR
M. pectoralis major:
Elin karşı omuza değdirilmesini sağlar. (Sarılma, kucaklama hareketi)
M. serratus anterior: M. trapezius’la beraber kolun 1100’den yukarı kaldırılmasında rol oynar. Tek başına scapulayı dışa çeker.
M. pectoralis minor: Scapulaya protraksiyon ve depresyon hareketini yaptırır.
M. subclavius: Clavicula’yı stabilize eder, axiller damar-sinir paketini (a., a. axillaris) korur.
M. latissimus dorsi: Kola omuz ekleminde en kuvvetli extension, adduksiyon ve iç rotasyon yaptıran kastır.
M. serrutus posterior superior: Kaburgaları kaldırarak inspirasyona destek olur.
M. serratus posterior inferior: Kaburgaları deprese ederek ekspirasyona destek olur.M. levator costarium: Kaburgaları kaldırarak inspirasyona destek olur.
M. deltoideus (orta lifleri): Omuz ekleminde kolun en kuvvetli abdüktörüdür.
M. supraspinatus: Kolun ilk 15o’lik abduksiyonu, yani kolun ilk kalkma hareketini başlatır.
M. teres minor: Kola omuz ekleminde en kuvvetli dış rotasyon yaptıran kastır.
M. subscapularis: Rotatar cuff kaslarından tuberculum minore yapışan tek kastır. (Diğerleri tuberculum major humeride sonlanır.)
M. serratus anterior: M. trapezius’la beraber kolun 1100’den yukarı kaldırılmasında rol oynar. Tek başına scapulayı dışa çeker.
M. pectoralis minor: Scapulaya protraksiyon ve depresyon hareketini yaptırır.
M. subclavius: Clavicula’yı stabilize eder, axiller damar-sinir paketini (a., a. axillaris) korur.
M. latissimus dorsi: Kola omuz ekleminde en kuvvetli extension, adduksiyon ve iç rotasyon yaptıran kastır.
M. serrutus posterior superior: Kaburgaları kaldırarak inspirasyona destek olur.
M. serratus posterior inferior: Kaburgaları deprese ederek ekspirasyona destek olur.M. levator costarium: Kaburgaları kaldırarak inspirasyona destek olur.
M. deltoideus (orta lifleri): Omuz ekleminde kolun en kuvvetli abdüktörüdür.
M. supraspinatus: Kolun ilk 15o’lik abduksiyonu, yani kolun ilk kalkma hareketini başlatır.
M. teres minor: Kola omuz ekleminde en kuvvetli dış rotasyon yaptıran kastır.
M. subscapularis: Rotatar cuff kaslarından tuberculum minore yapışan tek kastır. (Diğerleri tuberculum major humeride sonlanır.)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)